el-enbecân ~ اَلْأَنْبَجَانُ

Kamus-ı Muhit - الأنبجان maddesi

اَلْأَنْبَجَانُ [el-enbecân] (hemzenin ve bâ’nın fethiyle) Şol hamura denir ki tamâm mâyesini alıp kabarıp külelenmiş ola; yukâlu: عَجِينٌ أَنْبَجَانٌ أَيْ مُدْرِكٌ مُنْتَفِخٌ Ve işbu أَنْبَجَانٌ [enbecân] kelimesinin أَرْوَنَانٌ [ervenân] lafzından gayrı nazîri yoktur. Mü΄ellif bunları ḣâ-yı muʹceme faslında dahi sebt edip lâkin efsahını işâret eylememiştir. Ve ḣâ-yı muʹcemede me΄hazı mülâyimdir, lâkin cîm’le olanın me΄hazı maʹlûm değildir. Ve Nihâye’de dahi عَجِينٌ أَنْبَجَانٌ وَخُبْزَةٌ أَنْبَجَانَةٌ ʹunvânıyla ki ḣâ-yı muʹceme iledir, mersûmdur. Ve İbn Ḩacer, Buḣârî şerhinde bu vech üzere resm eylemiştir ki أَنْبَجَانِيٌّ bir nevʹ kalın kilime denir ki ucunda ʹalemi olmaz. Ve Šaʹleb’den rivâyet eder ki أَنْبَجَانِيٌّ lafzında hemzenin feth ve kesri câ΄izdir; yukâlu: كَبْشٌ أَنْبَجَانِيٌّ أَيْ كَثِيرُ الصُّوفِ مُلْتَفَّتُهُ Ve Ebû Mûsâ el-Medînî bunu Menbic şehrine mensûb eylediklerini inkâr eylemiştir. Onun nisbetinde hemân مَنْبَجَانِيٌّ derler, أَنْبَجَانِيٌّ [enbecânî] kavl-i ʹâmmedir dedi. Lâkin Muṯarrizî, mü΄ellife muvâfakat eylemiştir ki gayr-i kıyâs üzere أَنْبَجَانِيٌّ dahi denir. Ve yine Nihâye’de hemze bâbında: “إِيتُونِي بِأَنْبِجَانِيَّةِ أَبِي جَهْمٍ” hadîsi tefsîrinde mersûmdur ki أَنْبِجَانِيٌّ bâ’nın kesriyle ve fethiyle de mervîdir, مَنْبِجٌ [Menbic] nâm beldeye mensûbdur; mîm’i hemzeye mübeddel olmuştur. Ve ʹinde’l-baʹz أَنْبَجَانٌ [Enbecân] isminde bir mevziʹe mensûbdur. Ve bu kavl eşbehtir, zîrâ kavl-i evvel taʹassüfü mutazammındır. Ve zikr olunan أَنْبَجَانِيَّةٌ [enbecâniyyet]ten murâd, yünden mensûc bir nevʹ galîz ʹabâdır ki havlu olup ve tırâzsız olur.

Vankulu Lugatı - الأنبجان maddesi

اَلْأَنْبَجَانُ [el-enbecân] (hemzenin fethiyle ve nûn’un sükûnuyla ve bâ’nın fethiyle) Şol hamurdur ki kül [el]miş ve şişmiş ola. Ve kelâm-ı ʹArabda bu binâ üzere hemîn iki kelime gelmiştir: يَوْمٌ أَرْوَنَانٌ [yevmun ervenân] ve عَجِينٌ أَنْبَجَانٌ [ʹacînun enbecân]. Cevherî eydür: Baʹzı kitâblarda أَنْبَجَانٌ [enbecân] ḣâ-i muʹceme ile zabt olunmuştur, ammâ benim Ebû Saʹîd’den ve Ebu’l-Ġavšamp;’tan ve bunlardan gayrıdan semâʹım cîm’ledir. أَرْوَنَانٌ [ervenân] suʹûbetli olan gün يَوْمٌ أَرْوَنَانٌ وَلَيْلَةٌ أَرْوَنَانَةٌ أَيْ صَعْبَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı