el-intiṡâf ~ اَلْإِنْتِصَافُ

Kamus-ı Muhit - الإنتصاف maddesi

اَلْإِنْتِصَافُ [el-intiṡâf] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir adam bir kimseden hak ve dâdını tamâmen ve kâmilen almak maʹnâsınadır, şöyle ki ehadühümânın âher zimmetinde şâ΄ibe-i matlûbu kalmayıp besberâber olalar; yukâlu: إِنْتَصَفَ مِنْهُ إِذَا اسْتَوْفَى حَقَّهُ مِنْهُ كَامِلاً حَتَّى صَارَ كُلٌّ عَلَى النِّصْفِ سَوَاءٌ Ve kız başına nezkeb örtünmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْتَصَفَتِ الْجَارِيَةُ إِذَا اخْتَمَرَتْ Ve bir nesne bir şey΄e nısfına varınca girmek ve saplanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْتَصَفَ سَهْمُهُ فِي الصَّيْدِ إِذَا دَخَلَ فِيهِ إِلَى النِّصْفِ

Vankulu Lugatı - الإنتصاف maddesi

اَلْإِنْتِصَافُ [el-intiṡâf] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik gün yarı olmak; yukâlu: نَصَفَ النَّهَارُ وَانْتَصَفَ بِمَعْنًى Ve

إِنْتِصَافٌ [intiṡâf] إِنْصَافٌ [inṡâf] etmeğe dahi derler; yukâlu: إِنْتَصَفْتُ مِنْهُ Ve

إِنْتِصَافٌ [intiṡâf] ʹAvret nezkeb giymeğe dahi derler; yukâlu: إِنْتَصَفَتِ الْجَارِيَةُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı