اَلْإِيقَاعُ [el-îḵâʹ] (hemzenin kesriyle) Bu dahi cenk ve kıtâlde ifrât üzere uğraşmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْقَعَ بِالْأَعْدَاءِ إِذَا بَالَغَ فِي قِتَالِهِمْ Ve yer suyu çekmeyip imsâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْقَعَتِ الرَّوْضَةُ إِذَا أَمْسَكَتِ الْمَاءَ Ve hânende ve sâzende mûsikî aheng ve elhânını perdelerine ve rütbe ve makâmlarına muvâfık usûl ve asvâtla âgâze eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir. Fenn-i edvârda إِيقَاعٌ [îḵâʹ] mûsikî ıstılâhâtındandır ki nakarât ve elhânı yerli yerine komaktan ʹibârettir; yukâlu: أَوْقَعَ الْمُغَنِّي إِذَا بَنَى أَلْحَانَ الْغِنَاءِ عَلَى مَوْقِعِهَا Ve bu kavâʹid-i fenn-i edvârdan başka tabʹ-ı selîm ve zihn-i müstakîm mîzânına râciʹdir.
اَلْإِيقَاعُ [el-îḵâʹ] (hemzenin kesri ve meddiyle) Kavm ile uğraşa girmek; yukâlu: أَوْقَعْتُ بِالْقَوْمِ Ve
إِيقَاعٌ [îḵâʹ] Bir kimseye yaramazlık etmeğe dahi derler; yukâlu: أَوْقَعَ فُلَانٌ بِفُلَانٍ مَا يَسُوءُهُ Ve
إِيقَاعٌ [îḵâʹ] Düşürmeğe dahi derler, iskât maʹnâsına; yukâlu: أَوْقَعَهُ غَيْرُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı