el-îzâʹ ~ اَلْإِيزَاعُ

Kamus-ı Muhit - الإيزاع maddesi

اَلْإِيزَاعُ [el-îzâʹ] (hemzenin kesriyle) Bir adamı bir nesneye kındırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْزَعَهُ بِالشَّيْءِ أَيْ أَغْرَاهُ فَأُوزِعَ بِهِ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أُغْرِيَ بِهِ Ve ilhâm maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: أَوْزَعَنِيَ اللهُ شُكْرَهُ أَيْ أَلْهَمَنِي Ve nâka bevlini atmak maʹnâsına olan, ġayn-ı muʹceme iledir, Cevherî galatından nâşî ʹayn-ı mühmele ile zikr eyledikten sonra sıhhatine hükm ile ġayn-ı muʹceme ile de sebt eylemiştir. Ve تَوْزِيعٌ [tevzîʹ] maʹnâsına gelir; yukâlu: أَوْزَعُوهُ إِذَا فَرَّقُوهُ وَقَسَّمُوهُ

Vankulu Lugatı - الإيزاع maddesi

اَلْإِيزَاعُ [el-îzâʹ] (hemzenin kesri ve meddiyle) Bir kimseyi bir nesneye kındırıp igrâ etmek; tekûlu: أَوْزَعْتُهُ بِالشَّيْءِ فَأُوزِعَ بِهِ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا أَغْرَيْتَهُ فَغَرِيَ Ve

إِيزَاعٌ [îzâʹ] İlhâm etmeğe dahi derler; tekûlu: إِسْتَوْزَعْتُ اللهَ شُكْرَهُ فَأَوْزَعَنِي إِذَا اسْتَلْهَمْتَهُ فَأَلْهَمَكَ Ve

إِيزَاعٌ [îzâʹ] Nâka tebevvül etmeğe dahi derler. Ve bu hâlet nâkaya erkek aştıkta olur; yukâlu: أَوْزَعَتْ النَّاقَةُ بِبَوْلِهَا إِذَا رَمَتْ بِهِ رَمْيًا وَقَطَّعَتْهُ Ve bu maʹnâyı Cevherî ġayn-ı muʹcemede dahi zikr etmiştir pes ikisi de lügat olmak ihtimâli vardır egerçi sâhib-i Ḵâmûs galata haml etmiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı