el-îşâm ~ اَلْإِيشَامُ

Kamus-ı Muhit - الإيشام maddesi

اَلْإِيشَامُ [el-îşâm] (hemzenin kesriyle) Bağın koruğu alacalanmağa başlamak, ʹalâ-kavlin tamâm pişip olmak yâhûd yumuşayıp hoş ve latîf olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ الْكَرْمُ إِذَا ابْتَدَأَ يُلَوِّنُ أَوْ تَمَّ نُضْجُهُ أَوْ لَانَ وَطَابَ Ve kızın memeleri belirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَتِ الْجَارِيَةُ إِذَا بَدَا ثَدْيُهَا Ve saç ve sakalda kır çoğalmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ الشَّيْبُ فِيهِ إِذَا كَثُرَ Ve bir adama sebb ve taʹyîr ile ʹırz ve nâmûsuna dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ فِي عِرْضِهِ إِذَا عَابَهُ وَسَبَّهُ Ve davar henüz bitmeğe başlamış çayırlığa uğramak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَتِ الْإِبِلُ إِذَا صَادَفَتْ مَرْعًى مُوشِمًا Ve şimşek âhestece çakmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ الْبَرْقُ إِذَا لَمَحَ خَفِيفًا Ve bir işe şürûʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ فُلَانٌ يَفْعَلُ كَذَا أَيْ طَفِقَ Ve bir şey΄e te΄emmül ile bakmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَوْشَمَ فِيهِ إِذَا نَظَرَ

Vankulu Lugatı - الإيشام maddesi

اَلْإِيشَامُ [el-îşâm] (hemzenin kesri ve meddiyle) Yer yüzünün otu zâhir olmak; yukâlu: أَوْشَمَتِ الْأَرْضُ إِذَا ظَهَرَ نَبَاتُهَا Ve

إِيشَامٌ [îşâm] Berk fi’l-cümle yaldırmağa dahi derler; yukâlu: أَوْشَمَ الْبَرْقُ إِذَا لَمَعَ لَمَعَانًا خَفِيفًا Ve Ebû Zeyd eyitti: إِيشَامٌ [îşâm] berink ibtidâ ıldıramasıdır. Ve

إِيشَامٌ [îşâm] Bir nesneye nazar kılmağa dahi derler; yukâlu: أَوْشَمْتُ الشَّيْءَ إِذَا نَظَرْتَ فِيهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı