et-tedâruk ~ اَلتَّدَارُكُ

Kamus-ı Muhit - التدارك maddesi

اَلتَّدَارُكُ [et-tedâruk] (تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) Bir cemâʹatin âhiri gelip evveline yetişmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَدَارَكَ الْقَوْمُ إِذَا لَحِقَ آخِرُهُمْ أَوَّلَهُمْve kavluhu taʹâlâ: ﴿حَتَّى إِذَا ادَّارَكُوا فِيهَا جَمِيعًا﴾ اَلْآيَة أَصْلُهُ تَدَارَكُواYaʹnî tâ΄ dâl’a kalb ve idgâm ve evveline hemze idhâl olundu; ve kavluhu taʹâlâ: ﴿بَلِ ادَّارَكَ عِلْمُهُمْ فِي الْآخِرَةِ﴾ أَيْ جَهِلُوا عِلْمَهَا وَلَا عِلْمَ عِنْدَهُمْ مِنْ أَمْرِهَاYaʹnî ʹilmleri luhûk-ı emr-i âhiret husûsunda nihâyet buldu. Şârih der ki تَدَارَكَهُ اللهُ بِرَحْمَتِهِ kavlinde تَدَارُكٌ [tedâruk] لُحُوقٌ [luḩûḵ] maʹnâsınadır, Hudâ-yı müteʹâl ona rahmetiyle yetişe ki rahmetini îsâl ede demektir.

Vankulu Lugatı - التدارك maddesi

اَلتَّدَارُكُ [et-tedâruk] (tâ’nın fethi ve râ’nın zammı ile) Bi-maʹnâhu; tekûlu: إِسْتَدْرَكْتُ مَا فَاتَ وَتَدَارَكْتُهُ بِمَعْنًى Ve

تَدَارُكٌ [tedâruk] Kavmin âhiri evveline erişmeğe dahi derler; yukâlu: تَدَارَكَ الْقَوْمُ إِذَا تَلَاحَقُوا أَيْ لَحِقَ آخِرُهُمْ أَوَّلَهُمْ Ve mutlakan لُحُوقٌ [luhûḵ] maʹnâsına da gelir; yukâlu: تَدَارَكَ الثَّرَيَانِ إِذَا أَدْرَكَ ثَرَى الْمَطَرِ ثَرَى الْأَرْضِ Yaʹnî yağmurun nemi yerin nemine vâsıl oldu, yağmur kaʹr-ı zemîne te΄sîr etmekle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı