اَلْإِدَادَةُ [el-idâdet] ve
اَلتَّدْوِيدُ [et-tedvîd] ve
اَلتَّدْيِيدُ [et-tedyîd] (yâ΄ muʹâkabesiyle تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bunlar da دَوْدٌ [devd] maʹnâsınadır; yukâlu: أَدَادَ الطَّعَامَ وَدَوَّدَ وَدَيَّدَ بِمَعْنَى دَادَ Ve
تَدْوِيدٌ [tedvîd] Çocuk kızak ile oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: دَوَّدَ الصَّبِيُّ إِذَا لَعِبَ بِالدَّوْدَاةِ Ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْإِدَادَةُ [el-idâdet] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّدْوِيدُ [et-tedvîd] (tâ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Kezâlik kurt düşmek maʹnâsına; yukâlu: أَدَادَ الطَّعَامُ يُدِيدُ وَدَوَّدَ تَدْوِيدًا إِذَا وَقَعَ فِيهِ السُّوسُ Ve سُوسٌ [sûs] sîn-i mühmelenin zammıyla ve sîn-i âhar ile kurt maʹnâsınadır kezâlik.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı