et-teḣayyul ~ اَلتَّخَيُّلُ

Kamus-ı Muhit - التخيل maddesi

اَلتَّخَيُّلُ [et-teḣayyul] ve

اَلتَّخَوُّلُ [et-teḣavvul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] veznlerinde) إِخَالَةٌ [iḣâlet] maʹnâsınadır ki vâvî ve yâ΄îdir; yukâlu: تَخَيَّلَ فِيهِ خَالًا مِنَ الْخَيْرِ وَتَخَوَّلَ إِذَا تَفَرَّسَ Ve

تَخَوُّلٌ [teḣavvul] Bir adamı dayı edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَخَوَّلَ خَالًا إِذَا اتَّخَذَهُ كَمَا يُقَالُ تَعَمَّمَ عَمًّا Ve bir nesneyi görüp gözetip muhâfaza eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَخَوَّلَ فُلَانًا إِذَا تَعَهَّدَهُ

Vankulu Lugatı - التخيل maddesi

اَلتَّخَيُّلُ [et-teḣayyul] (fethateynle ve yâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Gök bulutlanıp yağmura hâzırlanmak; yukâlu: تَخَيَّلَتِ السَّمَاءُ إِذَا تَغَيَّمَتْ وَتَهَيَّأَتْ لِلْمَطَرِ Ve

تَخَيُّلٌ [teḣayyul] Bir kimsede hayr anlayıp onu ihtiyâr etmeğe dahi derler; yukâlu: تَخَيَّلْتُ عَلَى الرَّجُلِ إِذَا اخْتَرْتَهُ وَتَفَرَّسْتَ فِيهِ الْخَيْرَ Ve

تَخَيُّلٌ [teḣayyul] Bir kimseye bir nesne müştebih olmağa dahi derler; yukâlu: تَخَيَّلَ لَهُ أَنَّهُ كَذَا Ve

تَخَيُّلٌ [teḣayyul] Bir nesneyi fikr etmeğe dahi derler; tekûlu: تَخَيَّلْتُهُ فَتَخَيَّلَ لِي كَمَا يُقَالُ تَصَوَّرْتُهُ فَتَصَوَّرَ وَتَبَيَّنْتُه فَتَبَيَّنَ وَتَحَقَّقْتُهُ فَتَحَقَّقَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı