et-težrîʹ ~ اَلتَّذْرِيعُ

Kamus-ı Muhit - التذريع maddesi

اَلتَّذْرِيعُ [et-težrîʹ] ذَرْعٌ [žerʹ] gibi kollarını ardından dolayıp boğmak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَهُ إِذَا خَنَقَهُ مِنْ وَرَائِهِ بِالذِّرَاعِ Ve ikrâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ بِكَذَا إِذَا أَقَرَّ بِهِ Ve biraz haber söylemek maʹnâsınadır; tekûlu: ذَرَّعَ لِي شَيْئًا مِنْ خَبَرِهِ أَيْ خَبَّرَنِي بِهِ Ve devenin kolunu yularının fazlasıyla bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ لِبَعِيرِهِ إِذَا قَيَّدَهُ بِفَضْلِ خِطَامِهِ فِي ذِرَاعِهِ Ve suda kollarıyla kulaçlayarak ʹarîz ve ʹamîk yüzmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ فِي السِّبَاحَةِ إِذَا اتَّسَعَ Ve iki koluyla yardımlaşarak kuyudan su çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ فِي السَّقْيِ إِذَا اسْتَعَانَ بِيَدَيْهِ وَحَرَّكَهُمَا فِيهِ Şârih der ki asl nüsha-i sahîha ʹayn’la فِي السَّعْيِ olmaktır ki tîz tîz yürümekte kollarını salıp oynatmak maʹnâsınadır, kanat gibi sürʹate medâr olur. Kezâlik kollarını salarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ فِي الْمَشْيِ إِذَا حَرَّكَ ذِرَاعَيْهِ Ve müjdeci eliyle işâret eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَرَّعَ الْبَشِيرُ إِذَا أَوْمَأَ بِيَدِهِ

Vankulu Lugatı - التذريع maddesi

اَلتَّذْرِيعُ [et-težrîʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Boğmak; yukâlu: ذَرَّعَهُ تَذْرِيعًا إِذَا خَنَقَهُ Ve خَنْقٌ [ḣanḵ] ḣâ-i muʹceme ve ḵâf’la boğmak maʹnâsınadır. Ve

تَذْرِيعٌ [težrîʹ] El sala sala yürümeğe dahi derler. Ve

تَذْرِيعٌ [težrîʹ] Müjdeci eli ile işâret etmeğe dahi derler; yukâlu: ذَرَّعَ الْبَشِيرُ إِذَا أَوْمَى بِيَدِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı