et-težbîb ~ اَلتَّذْبِيبُ

Kamus-ı Muhit - التذبيب maddesi

اَلتَّذْبِيبُ [et-težbîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Susuzluktan yâ gayrı ʹârızadan dudak tepsirmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَبَّبَتْ شَفَتُهُ تَذْبِيبًا إِذَا جَفَّتْ عَطَشًا أَوْ لِغَيْرِهِ Ve yürümekte pek cidd ü ikdâm edip taʹab ve zahmet çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَبَّبْنَا لَيْلَتَنَا أَيْ أَتْعَبْنَا فِي السَّيْرِ Esâs’ın beyânına göre “Bu gece o rütbe yürümekte cidd ü saʹy eyledik ki yürümekten zubâbe yaʹnî bakiyye terk eylemeyip havsala-i vüsʹümüzde olan seyri bi’l-cümle ifrâg eyledik” demektir.

Vankulu Lugatı - التذبيب maddesi

اَلتَّذْبِيبُ [et-težbîb] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Çok menʹ etmek; yukâlu: ذَبَّبَ أَيْ أَكْثَرَ الذَّبَّ yukâlu: طَعَّانٌ غَيْرُ تَذْبِيبٍ Kaçan ki menʹde mübâlaga olunsa böyle derler. Ve taʹab çekmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: ذَبَّبْنَا لَيْلَتَنَا أَيْ أَتْعَبْنَا فِي السَّيْرِ Ve sürʹat maʹnâsına dahi istiʹmâl olunur. Ve tûl ve imtidâd maʹnâsına dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: ظِمْءٌ مُذَبَّبٌ أَيْ طَوِيلٌ يُسَارُ إِلَى الْمَاءِ مِنْ بُعْدٍ فَيُعَجَّلُ بِالسَّيْرِ Ve günden cüz΄î nesne bâkî kalmak maʹnâsına dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: ذَبَّبَ النَّهَارُ إِذَا لَمْ يَبْقَ مِنْهُ إِلَّا بَقِيَّةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı