et-taʹrîb ~ اَلتَّعْرِيبُ

Kamus-ı Muhit - التعريب maddesi

اَلتَّعْرِيبُ [et-taʹrîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Fâhiş ve nâ-sezâ söz söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَّبَ الرَّجُلُ تَعْرِيبًا إِذَا تَكَلَّمَ بِالْفُحْشِ وَالْقَبِيحِ Ve bir nesne iştirâsında عَرَبُونٌ [ʹarabûn] vermek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَّبَ الْمُشْتَرِي إِذَا أَعْطَى الْعَرَبُونَ Ve kelâmını lahn u hatâdan pâk ve tenkîh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَّبَ مَنْطِقَهُ إِذَا هَذَّبَهُ مِنَ اللَّحْنِ

Vankulu Lugatı - التعريب maddesi

اَلتَّعْرِيبُ [et-taʹrîb] (tâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Yaramaz işleri demek; yukâlu: عَرَّبَ عَلَيْهِ فِعْلَهُ إِذَا قَبَّحَ Ve inkâr ile redd etmek. Fi’l-hadîsi: “عَرِّبُوا عَلَيْهِ” أَيْ رُدُّوا عَلَيْهِ بِالْإِنْكَارِ Ve kelâmı hatâdan pâk etmeğe dahi derler; yukâlu: عَرَّبَ مَنْطِقَهُ أَيْ هَذَّبَهُ مِنَ اللَّحْنِ Ve bir kimse cânibinden söylemeğe dahi derler; yukâlu: عَرَّبْتُ عَنِ الْقَوْمِ أَيْ تَكَلَّمْتُ عَنْهُمْ Ve ağacın budağın kesip pâk etmeğe dahi derler, تَشْذِيبٌ [teşžîb] maʹnâsına. Ve

تَعْرِيبٌ [taʹrîb] Kelime-i ʹacemî lügat-ı ʹArab esnâsında istiʹmâl edip onda kelâm-ı ʹArab tarîkin riʹâyet etmeğe dahi derler; yukâlu: عَرَّبَتْهُ الْعَرَبُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı