اَلتَّعْشِيشُ [et-taʹşîş] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi hurmâ ağacı zikr olunan عَشَّةٌ [ʹaşşet] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَشَّشَتِ النَّخْلَةُ إِذَا صَارَتْ عَشَّةً Ve kuş kısmı ağaç üzere yuva edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَشَّشَ الطَّائِرُ إِذَا اتَّخَذَ عُشًّا Ve minhu’l-hadîsu ellezî ahrecehu et-Tirmižî fî kissati Umm Zerʹ: ḣوَلاَ تَمْلَأُ بَيْتَنَا تَعْشِيشًاḢ أَيْ لاَ تَخُونُ فِي طَعَامِنَا فَتَخْبَأَ فِي كُلِّ زَاوِيَةٍ شَيْئًا فَيَصِيرَ كَمُعَشَّشِ الطُّيُورِ Yaʹnî “Bizim me΄kûlumuz olacak zahîremize hıyânet edip her köşeye saklayıp gizlemekle hânenin zâviyelerini kuş yuvalarına döndürmez.” Ve
تَعْشِيشٌ [taʹşîş] Çayır ve yer kurumak maʹnâsınadır; yukâlu: عَشَّشَ الْكَلَأُ وَالْأَرْضُ إِذَا يَبِسَا Ve ekmek küflenip çiçeklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَشَّشَ الْخُبْزُ إِذَا تَكَرَّجَ
اَلتَّعْشِيشُ [et-taʹşîş] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Yuva yapmak; yukâlu: عَشَّشَ الطَّائِرُ تَعْشِيشًا إِذَا اتَّخَذَ عُشًّا ve
تَعْشِيشٌ [taʹşîş] Ekmek kuruyup bayat olmağa dahi derler; yukâlu عَشَّشَ الْخُبْزُ إِذَا تَكَرَّجَ وَيَبِسَ Ve تَكَرُّجٌ [tekerruc] cîm’le ekmek küf tutup fâsid olmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı