Kamus-ı Muhit - التعتيم maddesi

اَلتَّعْتِيمُ [et-taʹtîm] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi bir işe yâhûd bir yere girişip ʹazm ve mübâşeret eylemişken ferâgat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَتَّمَ عَنْهُ إِذَا كَفَّ بَعْدَ الْمُضِيِّ فِيهِ Ve gecikmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَتَّمَ قِرَاهُ إِذَا أَبْطَأَve minhu yukâlu: مَا عَتَّمَ أَنْ فَعَلَ كَذَا أَيْ مَا لَبِثَ Ve bir nesneden kıçınlamak maʹnâsınadır; yukâlu: حَمَلَ عَلَيْهِ فَمَا عَتَّمَ أَيْ مَا نَكَصَ Ve عَتَمَةٌ [ʹatemet] vaktinde yola gitmek yâhûd develeri o vaktte suya getirmek yâhûd sudan geri getirmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَتَّمَ الرَّجُلُ إِذَا سَارَ فِي الْعَتَمَةِ أَوْ أَوْرَدَ أَوْ أَصْدَرَ فِيهَا Ve kuş adamın başı üstünde ıraklaşmayıp kanatlarını kakarak dolaşıp çevrenmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَتَّمَ الطَّائِرُ إِذَا رَفْرَفَ عَلَى رَأْسِ الْإِنْسَانِ وَلَمْ يَبْعُدْ

Vankulu Lugatı - التعتيم maddesi

اَلتَّعْتِيمُ [et-taʹtîm] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Kezâlik eğlenmek; yukâlu: عَتَّمَ قِرَاهُ تَعْتِيمًا إِذَا أَبْطَأَهُ وَيُقَالُ مَا عَتَّمَ إِنْ فَعَلَ كَذَا أَيْ مَا لَبِثَ وَمَا أَبْطَأَهُ وَيُقَالُ ضَرَبَهُ فَمَا عَتَّمَ وَحَمَلَ عَلَيْهِ فَمَا عَتَّمَ أَيْ فَمَا احْتَبَسَ فِي ضَرْبِهِ Ve ʹâmme ضَرَبَهُ فَمَا عَتَبَ derler tahfîfiyle ve bâ ile. Ve

تَعْتِيمٌ [taʹtîm] Bir nesneden imtinâʹ etmeğe dahi derler. Ve

تَعْتِيمٌ [taʹtîm] Yatsı vaktinde yâhûd gece karanusunda seyr etmeğe dahi derler; yukâlu: عَتَّمْنَا تَتْعِيمًا أَيْ سِرْنَا فِي ذَلِكَ الْوَقْتِ Ve

تَعْتِيمٌ [taʹtîm] Fidan geç bitmeğe dahi derler; yukâlu: غَرْسَتُ الْوَدِيَّ فَمَا عَتَّمَ مِنْهَا شَيْءٌ أَيْ مَا أَبْطَأَ Ve وَدِيٌّ [vediyy] dâl-ı mühmele ile hurmâ fidanına derler.