اَلتَّعِلَّةُ [et-teʹillet] (tâ’nın fethi ve ʹayn’ın kesri ve lâm’ın teşdîdiyle) ve
اَلْعَلَّةُ [el-ʹallet] (ʹayn’ın fethiyle) ve
اَلْعُلَالَةُ [el-ʹulâlet] (ʹayn’ın zammıyla) Avunup eğlenecek nesneye denir ki eğlence taʹbîr olunur; yukâlu: وَمَا هِيَ إِلَّا تَعِلَّةٌ وَعَلَّةٌ وَعُلَالَةٌ يُتَعَلَّلُ بِهَا وَهُوَ مَا يُتَعَلَّلُ بِهِ Ve
عُلَالَةٌ [ʹulâlet] İbtidâ sağımdan sonra sağılan süte denir ki bir kerre sağdıktan sonra veledi salıverilip sonraca sağılan süt olur, o sağıma فَيْقَةٌ [feyḵat]-i ûlâ derler. Ve memede kalan süt bakiyyesine ve atın seğirtmesinden kalan bakiyyeye ve mutlakan her şey΄in bakiyyesine ıtlâk olunur. Ve nâkayı sabâh ve öğle ve akşam vakti sağdıkta öğle vakti sağılan sütüne denir. Bu maʹnâ-yı sâbıktan başkadır.
اَلتَّعِلَّةُ [et-taʹillet] (tâ’nın fethi ve ʹayn’ın kesri ve lâm’ın teşdîdiyle) Avutacak nesne; yukâlu: فُلَانٌ يُعَلِّلُ نَفْسَهُ بِتَعِلَّةٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı