اَلْإِنْصَالُ [el-inṡâl] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّنْصِيلُ [et-tanṡîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Oka temren geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنْصَلَ السَّهْمَ وَنَصَّلَهُ إِذَا جَعَلَ فِيهِ نَصْلًا Ve okun temrenini çıkarmak maʹnâsına olmakla zıdd olur; bâbları izâle için olur; yukâlu: أَنْصَلَ السَّهْمَ وَنَصَّلَهُ إِذَا أَزَالَ النَّصْلَ عَنْهُ Ve
إِنْصَالٌ [inṡâl] Mutlakan ihrâc eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: أَنْصَلْتُهُ مِنْهُ إِذَا أَخْرَجْتَهُ
اَلتَّنْصِيلُ [et-tenṡîl] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Okun temrenin çıkarmak; tekûlu: نَصَّلْتُ السَّهْمَ تَنْصِيلًا إِذَا نَزَعْتَ نَصْلَهُ Ve bu ʹArabların قَرَّدْتُ الْبَعِيرَ ve قَذَّيْتُ الْعَيْنَ dedikleri gibi olur, deveden keneyi izâle kılıp gözden çirki çıkarmak maʹnâsına. Ve
تَنْصِيلٌ [tenṡîl] Oka temren geçirmeğe dahi derler. Pes bu azdâddan olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı