Kamus-ı Muhit - التنوير maddesi

اَلتَّنْوِيرُ [et-tenvîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi rûşen olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ الشَّيْءُ إِذَا أَضَاءَ Ve bir işi bir adama şaʹbede gibi tahyîl eylemekle müştebih ve mültebis kılmak yâhûd zikri âtî نَوْرَةُ [Nevret] nâm câdûnun ʹameli gibi ʹamel göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ عَلَى فُلاَنٍ إِذَا لَبَّسَ عَلَيْهِ أَمْرَهُ أَوْ فَعَلَ فِعْلَ نُورَةَ السَّاحِرَةِ Ve hurmâ çekirdeklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ التَّمْرُ إِذَا خُلِقَ فِيهِ النَّوَى Ve sabâh yeri rûşen olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ الصُّبْحُ إِذَا ظَهَرَ نُورُهُ Ve ağaç çiçek açmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ الشَّجَرُ إِذَا أَخْرَجَ نَوْرَهُ Ve bir nesneyi münevver kılmak maʹnâsınadır, ke-mâ kâle’n-nebiyyu ʹaleyhi’s-selâm li-Ṯufeyl ed-Devsî: ḣاَللَّهُمَّ نَوِّرْ لَهُḢ أَيِ اجْعَلْ لَهُ نُورًا Ve ekin yetişmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ الزَّرْعُ إِذَا أَدْرَكَ Ve bir adam koluna naʹl kestikten sonra üzerine çivit yâhûd iç yağı isi dökmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ ذِرَاعَهُ إِذَا غَرَزَهَا بَإِبْرَةٍ ثُمَّ ذَرَّ عَلَيْهَا النَّؤُورَ Ke-mâ se-yuzkeru. Ve hatunu sû΄-i zann mevkiʹinden tenfîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَوَّرَ الْمَرْأَةَ إِذَا نَفَّرَهَا عَنِ الرِّيبَةِ

Vankulu Lugatı - التنوير maddesi

اَلتَّنْوِيرُ [et-tenvîr] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Tan yeri ağarmak. Ve

تَنْوِيرٌ [tenvîr] Ağaç çiçeklenmeğe de derler; yukâlu: نَوَّرَتِ الشَّجَرَةُ إِذَا أَطْلَعَتْ نَوْرَهَا Ve

تَنْوِيرٌ [tenvîr] İğne ile döğün kılmağa da derler; yukâlu: نَوَّرَ ذِرَاعَهُ إِذَا غَرَزَهَا بِإِبْرَةٍ ثُمَّ زَرَّ عَلَيْهَا النَّؤُورَ Ve نَؤُورٌ [ne΄ûr] nûn’un fethiyle ve hemzenin zammıyla döğünü yeşil etsin diye sürdükleri dûdeye derler, nitekim gelir inşâ΄allâhu.