اَلتَّهَوُّرُ [et-tehevvur] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلتَّهَيُّرُ [et-teheyyur] (yâ΄î olarak) ve
اَلْإِنْهِيَارُ [el-inhiyâr] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) Binâ çöküp yıkılmak maʹnâsınadır; yukâlu:تَهَوَّرَ الْبِنَاءُ وَتَهَيَّرَ وَانْهَارَ إِذَا انْهَدَمَ Ve
تَهَوُّرٌ [tehevvur] Bir adam kıllet-i endîşe vü mübâlât sebebiyle bir işe bî-pervâ saldırmak maʹnâsınadır ki encâmı kerîheyi mûcib olur; yukâlu: تَهَوَّرَ الرَّجُلُ إِذَا وَقَعَ فِي الْأَمْرِ بِقِلَّةِ مُبَالاَتٍ Ve bir ʹillet nâsa ʹumûm üzere müstevlî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَهَوَّرَ الْوَعَكُ النَّاسَ إِذَا أَخَذَهُمْ وَعَمَّهُمْ Ve gece geçip gitmek, ʹalâ-kavlin çoğu gidip azı kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَهَوَّرَ اللَّيْلُ إِذَا ذَهَبَ أَوْ وَلَّى أَكْثَرُهُ Mecmûʹu sukût maʹnâsından me΄hûzdur.
اَلتَّهَوُّرُ [et-tehevvur] (fethateynle ve vâv’ın zammı ve teşdîdiyle) Obrulmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı