et-tehnîd ~ اَلتَّهْنِيدُ

Kamus-ı Muhit - التهنيد maddesi

اَلتَّهْنِيدُ [et-tehnîd] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir husûsta taksîr ve tüvânâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَنَّدَ الرَّجُلُ إِذَا صَاحَ صِيَاحَ الْبُومَةِ Ve bir adama be-gâyet bed-edâ ile sövmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَنَّدَ فُلاَنًا إِذَا شَتَمَهُ شَتْمًا قَبِيحًا Ve şâtime mukâbele eylemeyip şetmini hazmla sükût eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هُنِّدَ الرَّجُلُ إِذَا شُتِمَ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ فَاحْتَمَلَهُ وَأَمْسَكَ عَنِ الشَّتْمِ Ve kılıcı bileyip keskin kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَنَّدَ السَّيْفَ إِذَا شَحَذَهُ Ve mübâşeret eylediği işten ferâgat eylemek, ʹalâ-kavlin te΄ehhür eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَا هَنَّدَ فُلاَنٌ عَنْ أَمْرٍ أَيْ مَا كَذَّبَ أَوْ تَأَخَّرَ Burada تَكْذِيبٌ [tekžîb] إِحْجَام [iḩcâm] ʹani’l-emr maʹnâsınadır. Ve nigâr-ı nâzenîn lutf-ı edâ ve izhâr-ı cemâl-i ʹâlem-ârâ ve sâ΄ir şîve-i hâtır-rübâ ile bir biçârenin gönlünü alıp kendisine ʹâşık şeydâ kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَنَّدَتْهُ الْمَرْأَةُ إِذَا أَوْرَثَتْهُ عِشْقًا بِالْمُلاَطَفَةِ

Vankulu Lugatı - التهنيد maddesi

اَلتَّهْنِيدُ [et-tehnîd] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir kimsenin gönlün almak; yukâlu: هَنَّدَتْنِي فُلَانَةٌ أَيْ تَيَّمَتْنِي بِالْمُغَازَلَةِ Ve مُغَازَلَةٌ [muġâzelet] ġayn ve zâ-i muʹcemeteynle dost ile latîfe edip musâhabet etmek, nitekim تَيْتِيمٌ [teytîm] ʹâşık kılmaktır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı