اَلْإِتِّقَادُ [el-ittiḵâd] (إِتِّفَاقٌ [ittifâḵ] vezninde) ve
اَلتَّوَقُّدُ [et-tevaḵḵud] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْإِسْتِيقَادُ [el-istîḵâd] Bunlar da âteş tutuşup yanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِتَّقَدَتِ النَّارُ وَتَوَقَّدَتْ وَاسْتَوْقَدَتْ بِمَعْنَى وَقَدَتْ Ve
تَوَقُّدٌ [tevaḵḵud] ve
إِسْتِيقَادٌ [istîḵâd] Müteʹaddî olurlar, âteşi yakıp ʹalevlendirmek maʹnâsınadır; tekûlu: تَوَقَّدْتُ النَّارَ وَاسْتَوْقَدْتُهَا أَيْ أَشْعَلْتُهَا
اَلتَّوَقُّدُ [et-tevaḵḵud] (fethateynle ve ḵâf’ın zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: وَقَّدَتِ النَّارُ وَتَوَقَّدَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı