et-teverruk ~ اَلتَّوَرُّكُ

Kamus-ı Muhit - التورك maddesi

اَلتَّوَرُّكُ [et-teverruk] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi وَرِكٌ [verik] üzere çökmek maʹnâsınadır; gerek bir وَرِكٌ [verik]i ve gerek ikisi üzere olsun ve gerek birini yâhûd ikisini dahi yere vazʹ eylesin; yukâlu: تَوَرَّكَ الرَّجُلُ إِذَا اعْتَمَدَ عَلَى وَرِكِهِ Ve bir adam bir nesneyi kıçına bastırıp yüklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَرَّكَ الصَّبِيَّ إِذَا جَعَلَهُ عَلَى وَرِكِهِ مُعْتَمِدًا عَلَيْهَا ve تَوَرُّكٌ فِي الصَّلَاةِ [teverruk fi’ṡ-ṡâlât] وَرِكٌ [verik]i sağ ayak üzere koyup oturmak, ʹalâ-kavlin kıynakların ikisini yâ birini yere komaktan ʹibârettir. Evvelki vazʹ sünnet ve ikinci menhîdir, zîrâ sol وَرِكٌ [verik] sol ayağın üzerine gelmek lâzımdır. Ve bu vazʹ ricâl hakkında menhîdir ve nisvân hakkında ester olmakla sol elyesini yere koyup iki ayaklarını dahi sağ cânibinden ihrâc ederler; yukâlu: تَوَرَّكَ فِي الصَّلَاةِ إِذَا وَضَعَ الْوَرِكَ عَلَى الرِّجْلِ الْيُمْنَى أَوْ وَضَعَ أَلْيَتَيْهِ أَوْ إِحْدَاهُمَا عَلَى الْأَرْضِ Ve râkib inmek için yâhûd istirâhat için ayağının birini büküp وَرِكٌ [verik]ini eyer kaşının iç yüzüne komak maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَرَّكَ عَلَى الدَّابَّةِ إِذَا ثَنَى رِجْلَهُ لِيَنْزِلَ أَوْ يَسْتَرِيحَ Ve gecikmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَوَرَّكَ عَنِ الْحَاجَةِ إِذَا تَبَطَّأَ Ve bir kimse necisine bulaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَرَّكَ فِي خُرْئِهِ إِذَا تَلَطَّخَ بِهِ Ve bir yerde mukîm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَرَّكَ بِالْمَكَانِ إِذَا أَقَامَ بِهِVe bir şey΄e kâdir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَوَرَّكَ عَلَى الْأَمْرِ إِذَا قَدَرَ

Vankulu Lugatı - التورك maddesi

اَلتَّوَرُّكُ [et-teverruk] (fethateynle ve râ’nın zammı ve teşdîdiyle) وَرِكٌ [verik] üzerine oturmak. Ve اَلتَّوَرُّكُ عَلَى الْيُمْنَى وَضْعُ الْوَرِكِ فِي الصَّلَاةِ عَلَى الرِّجْلِ الْيُنْمَى Ve ammâ İbrâhîm’in hadîsi ki salâtta تَوَرُّكٌ [teverruk] kerîhtir buyurulmuştur, maksûd elyeteyni yâhûd elyeteynin birini yer üzerine vazʹ etmektir. Ve bu kabîldendir şol hadîs ki “نَهَى أَنْ يَسْجُدَ الرَّجُلُ مُتَوَرِّكًا” buyurulmuştur; ve yukâlu: تَوَرَّكَ عَلَى الدَّابَّةِ إِذَا ثَنَى رِجْلَهُ وَوَضَعَ إِحْدَى وَرِكَيْهِ فِي السَّرْجِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı