اَلرَّغْرَغَةُ [er-raġreġat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Huzûr ve refâhiyetle geçinmek maʹnâsınadır; yukâlu: يُرَغْرِغُ فُلاَنٌ إِذَا كَانَ لَهُ رَفَاغَةُ الْعَيْشِ Ve hayr ve niʹmete müstagrak olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَغْرَغَ الرَّجُلُ إِذَا انْغَمَسَ فِي الْخَيْرِ Ve deve kısmı her gün dilediği vaktte suya gelip sulanmak, ʹalâ-kavlin bir gün sabâh ve bir gün akşam vakti suvarmak yâhûd ne az ve ne kifâyet edecek kadar su içirmek maʹnâsınadır; yukâlu: فُلاَنٌ يُرَغْرِغُ إِبِلَهُ رَغْرَغَةً وَهِيَ أَنْ تَرِدَ الْإِبِلُ كُلَّ يَوْمٍ مَتَى شَاءَتْ أَوْ أَنْ تَسْقِيَهَا يَوْمًا بِالْغَدَاةِ وَيَوْمًا بِالْعَشِيِّ أَوْ أَنْ تَسْقِيَهَا سَقْيًا لَيْسَ بِتَامٍّ وَلاَ كَافٍ Ve bir nesneyi gizlemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغْرَغَ الشَّيْءَ إِذَا أَخْفَاهُ Ve devenin hâhişi olmayarak şûr ot otlatmağa cebr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغْرَغَ الْبَعِيرَ إِذَا أَلْزَمَهَا الْحَمْضَ وَهِيَ لاَ تُرِيدُهُ Ve deve su havâlisinde olan şûr otları otladıktan sonra su içmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغْرَغَتِ الْإِبِلُ إِذَا أَصَابَتْ مِنَ الْحَمْضِ الَّذِي حَوْلَ الْمَاءِ ثُمَّ شَرِبَتْ
اَلرَّغْرَغَةُ [er-raġreġat] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Huzûr ve refâhiyyetle dirilmek. Ve
رَغْرَغَةٌ [raġreġat] Deve suya her gün kaçan isterse varmaktır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı