اَلرِّفَادَةُ [er-rifâdet] (râ’nın kesriyle) At eyerinde olan eğrim dedikleri keçe gibi şey΄e denir ki semerin altına vazʹ ederler, semer sırtını sürmesin için. Ve yara sardıkları paçavraya denir. Ve zamân-ı Câhiliyyet’te Ḵureyş beyninde vâkiʹ olan ʹârifâneye denir ki beher sene beynlerinden bi-kadri’l-vüsʹ birer mikdâr mâl ihrâc edip onunla gılâl ve zebîb iştirâ ve huccâc için müheyyâ ve huccâc vürûdunda itʹâm ederler idi.
اَلرِّفَادَةُ [er-rifâdet] (râ’nın kesriyle) Şol bez pâresidir ki onunla yara bağlarlar, reg-bend maʹnâsına. Ve yaradan gayrı nesne bağladıklarında dahi istiʹmâl olunur. Ve
رِفَادَةٌ [rifâdet] Şol deve pâlânına derler ki pâlân ağacının altına korlar. Ve
رِفَادَةٌ [rifâdet] Şol nesneye derler ki zamân-ı câhiliyyette Ḵureyş tâ΄ifesi mâ-beynlerinden bir mikdâr mâl çıkarıp onunla taʹâm ve kuru üzüm alırlardı tâ ki huccâc için hâzır buluna. Ve رِفَادَةٌ [rifâdet] ve سِقَايَةٌ [siḵâyet] Benî Hâşim’e mahsûs idi ve سِدَانَةٌ [sidâten] ve لِوَا [livâ] Benî ʹAbduddâr’a mahsûs idi. Ve سِقَايَةٌ [siḵâyet] huccâca su vermek ve سِدَانَةٌ [sidânet] Kaʹbe-i şerîfeye hizmet etmek ve لِوَا [livâ] Kaʹbe-i müşerrefenin sancağın tedârük etmeğe derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı