er-raġm ~ اَلرَّغْمُ

Kamus-ı Muhit - الرغم maddesi

اَلرَّغْمُ [er-raġm] (râ’nın harekât-ı selâsı ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) ve

اَلْمَرْغَمَةُ [el-merġamet] (مَرْحَمَةٌ [merḩamet] vezninde) كُرْهٌ [kurh] maʹnâsınadır ki hoşlanmamaktan ʹibârettir, ismlerdir; tekûlu: فَعَلْتُ ذَلِكَ عَلَى رَغْمِهِ وَمَرْغَمَتِهِ أَيْ عَلَى كُرْهٍ مِنْهُ Ve

رَغْمٌ [raġm] (râ’nın fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Masdar olur, bir nesneden hoşlanmayıp kerîh görmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغِمَهُ وَرَغَمَهُ رَغْمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّالِثِ إِذَا كَرِهَهُ Ve

رَغْمٌ [raġm] Toprağa denir; yukâlu: أَلْقَى عَلَيَّ الرَّغْمَ أَيِ التُّرَابَ Ve bir işi bir adama zoraki tutturmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَغَمَهُ رَغْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا قَسَرَهُ Ve züll ve hakâret maʹnâsınadır; yukâlu: رَغِمَ أَنْفُ فُلَانٍ رَغْمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ذَلَّ Ve bu kinâye bâbındandır; ve yukâlu: رَغِمَ أَنْفِي لِلَّهِ مُثَلَّثَةَ الرَّاءِ أَيْ ذَلَّ عَنْ كُرْهٍ Yaʹnî bâb-ı râbiʹden ve sâlisten ve hâmistendir. Ve للهِ kavli لِأَمْرِ اللهِ takdîrinde olmakla “Nefsim istemeyip hoşlanmayarak züll ve tevâzuʹ eder oldu” demektir. Ve

رَغْمٌ [raġm] Bir adamı mahz tezlîl ve tekdîr için bir iş işlemek maʹnâsınadır; tekûlu: رَغِمْتُهُ أَيْ فَعَلْتُ شَيْئًا عَلَى رَغْمِهِ

Vankulu Lugatı - الرغم maddesi

اَلرَّغْمُ [er-raġm] (râ’nın fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Toprağa düşüp yere berâber olmak; râ’nın zammı ve kesri dahi lügattir. Ve bir nesneyi kerîh görmeğe dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı