eṯ-ṯâġût ~ اَلطَّاغُوتُ

Kamus-ı Muhit - الطاغوت maddesi

اَلطَّاغُوتُ [eṯ-ṯâġût] (جَالُوتُ [câlût] vezninde ki) Ḵur΄ân-ı mübînde vâkiʹdir, murâd Lât ve ʹUzzâ dedikleri sanemlerdir. Ve zuʹmünce gaybdan haber veren kâhine ve şeytâna denir. Ve her dalâlet ve gavâyet re΄îsine ve sanemlere ve mutlakan maʹbûd-ı bâtıla ve merede-i ehl-i kitâba ıtlâk olunur. Müfred ve cemʹi müsâvîdir, cemʹi طَوَاغِيتُ [ṯavâġît] gelir ve طَوَاغِي [ṯavâġî] gelir, fi’l-asl tâ΄ zâ΄ide olduğu için. Ve bu طَغَوْتُ mâddesinden فَلَعُوتٌ [feleʹût]tur, fâ’nın ve lâm’ın fethiyle, aslı طَغَيُوتٌ idi فَعَلُوتٌ [faʹalût] vezninde, yâ’nın bekâsını muhâfaza için ʹayn üzere takdîm olunduktan sonra yâ’nın taharrüküne mebnî elife kalb olunmakla ki vezn-i فَلَعُوتٌ [feleʹût] oldu. Ve baʹzılar dedi ki ﴿يُؤْمِنُونَ بِالْجِبْتِ وَالطَّاغُوتِ﴾ الآية kerîmesinden جِبْتٌ [cibt]ten murâd Ḩuyeyy b. Aḩṯab ve طَاغُوتٌ [ṯâġût]tan murâd Kaʹb b. Eşref nâm yehûdîlerdir.

Vankulu Lugatı - الطاغوت maddesi

اَلطَّاغُوتُ [eṯ-ṯâġût] (ʹalâ-vezni اَلْكَافُور [el-kâfûr]) Gaybden haber veren kâhin maʹnâsına.Ve şeytâna dahi derler. Ve her dalâlet re΄îsine طَاغُوتٌ [ṯâġût] derler gâh vâhid olur, kâlallâhu taʹâlâ: ﴿يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ﴾ (النساء، 60) Ve gâh cemʹ olur kâlallâhu taʹâlâ: ﴿أَوْلِيَاؤُهُمُ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ﴾ (البقرة، 257) Ve

طَاغُوتٌ [ṯâġût] Her ne denli لَاهُوتٌ [lâhût] vezni üzere ise طَغَى [ṯaġâ]dan maklûbdur ve لَاهُوتٌ [lâhût] gayr-ı maklûbdur, zîrâ bu لَاهtan me΄hûzdur, رَغَبُوتٌ [reġabût] ve رَهَبُوتٌ [rehebût] menzilesindedir. Ve رَغَبُوتٌ [reġabût] meyl maʹnâsına ve رَهَبُوتٌ [rehebût] havf maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı