اَلضَّلِيعُ [eḋ-ḋalîʹ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Maʹnâ-yı mezbûrdan vasftır; cemʹi ضُلْعٌ [ḋulʹ]dur ḋâd’ın zammıyla. Ve sinirleri çok, kaburgaları kalın bünyesi tâm ve kavî ata denir; yukâlu: فَرَسٌ ضَلِيعٌ أَيْ تَامُّ الْخَلْقِ غَلِيظُ الْأَلْوَاحِ كَثِيرُ الْعَصَبِ Ve galîzü’l-fem, ağzı büyük yâhûd avurtları geniş yâhûd dişleri büyük ve muntazam adama denir; yukâlu: رَجُلٌ ضَلِيعُ الْفَمِ أَيْ عَظِيمُهُ أَوْ وَاسِعُهُ أَوْ عَظِيمُ الْأَسْنَانِ مُتَرَاصِفُهَا ʹİnde’l-ʹArab vüsʹat-i fem memdûh ve sıgarı mezmûmdur. Ve
ضَلِيعٌ [ḋalîʹ] مَضْلُوعَةٌ [maḋlûʹat] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلضَّلِيعُ [eḋ-ḋalîʹ] (ḋâd’ın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Kavî ve eyegüsü şedîd olan kimse. Ve
ضَلِيعٌ [ḋalîʹ] Şol ata derler ki tâmmü’l-halk olup galîzü’l-ʹizâm ve kesîrü’l-ʹasab ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı