el-ʹacʹacet ~ اَلْعَجْعَجَةُ

Kamus-ı Muhit - العجعجة maddesi

اَلْعَجْعَجَةُ [el-ʹacʹacet] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Bülend âvâz ile tekrâr-be-tekrâr haykırmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَجْعَجَ الرَّجُلُ بِمَعْنَى عَجَّ Tekerrür-i maʹnâ, mâddenin muktezâsıdır. Ve deve darbdan yâhûd himl-i sakîlden nâşî bağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَجْعَجَ الْبَعِيرُ إِذَا ضُرِبَ فَرَغَا أَوْ حُمِلَ عَلَيْهِ ثَقِيلٌ فَرَغَا Mütercim der ki عَجْعَجَةٌ [ʹacʹacet] münâsebetiyle işbu fâ΄ide tahrîri münâsib görüldü. Suyûṯî, Muzhir’de dedi ki efsah-ı lügât, lügat-ı Ḵureyş olduğunun vechi budur ki kabâ΄il-i ʹArab zamân-ı Câhiliyyet’te hacc için her mevsimde cemʹ olurlar idi. Ḵureyş onların kelâmlarını istimâʹ edip fasîh olanı ahz ve kabîh olan terk ederler idi. Li-hâzâ Ḵureyş’te lügat-ı fasîha müctemiʹa olup kabâ΄il-i sâ΄ire lügat-ı kabîhadan hâlî olmadılar. كَشْكَشَةٌ [keşkeşet] şîn-i muʹceme ile ve كَسْكَسَةٌ [keskeset] mühmele ile ve عَنْعَنَةٌ [ʹanʹanet] ve فَحْفَحَةٌ [faḩfaḩat] ve وَكْمٌ [vekm] ve وَهْمٌ [vehm] ve عَجْعَجَةٌ [ʹacʹacet] ve إِسْتِنْطَاءٌ [istinṯâ΄] ve وَتْمٌ [vetm] ve شَنْشَنَةٌ [şenşenet] ve لَخْلَخَانِيَّةٌ [laḣlaḣâniyyet] ve طُمْطُمَانِيَّةٌ [ṯumṯumâniyyet] gibi. Ve كَشْكَشَةٌ [keşkeşet] Rebîʹa ve Muḋar kabîlesindedir ki kâf-ı hitâb-ı mü΄ennesten sonra şîn-i muʹceme zikr ederler; meselâ: إِلَيْكِشْ ve بِكِشْ derler.

Vankulu Lugatı - العجعجة maddesi

اَلْعَجْعَجَةُ [el-ʹacʹacet] Ziyâde âvâz çıkarmak. Bunun muzâʹaf gelmesi fiʹlin tekrârına delîldir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı