el-ʹišâr ~ اَلْعِثَارُ

Kamus-ı Muhit - العثار maddesi

اَلْعَثْرُ [el-ʹašamp;r] (ʹayn’ın fethi ve šamp;â-yı müsellesenin sükûnuyla) ve

اَلْعَثِيرُ [el-ʹašamp;îr] (صَرِيرٌ [ṡarîr] vezninde) ve

اَلْعِثَارُ [el-ʹišamp;âr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) İnsânın ve hayvânın ayağı sürçüp ve tökeziyip yere kapanmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَثَرَ الرَّجُلُ وَالْفَرَسُ وَعَثِرَ وَعَثُرَ عَثْرًا وَعَثِيرًا وَعِثَارًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ وَالرَّابِعِ وَالْخَامِسِ إِذَا كَبَا Bu maʹnâdandır ki “Filânın baht ve ikbâli ber-zede ve berbâd oldu” yâhûd “olsun” diyecek yerde عَثَرَ جَدُّهُ derler, تَعِسَ بَخْتُهُ maʹnâsını irâde ederler. Ve

عَثْرٌ [ʹašamp;r] Bir nesneye muttaliʹ olmak maʹnâsına müstaʹmeldir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve yalan söylemek maʹnâsına müstaʹmeldir ki gerçekten kaymaktır; yukâlu: عَثَرَ فُلاَنٌ إِذَا كَذَبَ Ve bedende damar atmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَثَرَ الْعِرْقُ إِذَا ضَرَبَ Ve

عَثْرٌ [ʹašamp;r] عَثَرِيٌّ [ʹašamp;eriyy] maʹnâsınadır ki yağmur suyu saky eylediği zerʹ ve eşcâra denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve

عِثَارٌ [ʹišamp;âr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Şerr ve mekrûha ıtlâk olunur; yukâlu: وَقَعَ فِي عِثَارٍ أَيْ شَرٍّ وَمَكْرُوهٍ

Vankulu Lugatı - العثار maddesi

اَلْعِثَارُ [el-ʹišamp;âr] (ʹayn’ın kesriyle) Kezâlik dayınmak maʹnâsına; yukâlu: عَثَرَ فِي ثَوْبِهِ يَعْثُرُ عِثَارًا Ve at sürçmeğe dahi derler; yukâlu: عَثَرَ بِهِ فَرَسُهُ فَسَقَطَ Yaʹnî “Atı sürçtü ve o dahi yıkıldı.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı