اَلْعَجْرَفَةُ [el-ʹacrefet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) ve
اَلتَّعَجْرُفُ [et-teʹacruf] (تَدَحْرُجٌ [tedaḩruc] vezninde) ve
اَلْعَجْرَفِيُّ [el-ʹacrefiyy] ve
اَلْعَجْرَفِيَّةُ [el-ʹacrefiyyet] (yâ-yı müşeddede ile) Lakırtıda olan gılzat ve huşûnete ve lakırtıyı odun gibi kalın ve uygunsuz bed bed söylemeye denir; yukâlu: فِي كَلاَمِهِ عَجْرَفَةٌ وَتَعَجْرُفٌ وَعَجْرَفِيٌّ وَعَجْرَفِيَّةٌ أَيْ جَفْوَةٌ Ve kâr ve ʹamelde olan nâdânlığa ve nâ-ehliyyete denir ki bir işi lâyıkı ve münâsibi vech üzere işlememekten ʹibârettir, meselâ oku eğri büğrü yonmak gibi; yukâlu: فِي كُلِّ عَمَلِهِ عَجْرَفَةٌ أَيْ خُرْقٌ فِيهِ Ve bir işe yolsuz ve münâsebetsiz keyfe-mâ ittefak şürûʹ ve ikdâm eylemeğe denir; yukâlu: مَا هَذِهِ الْعَجْرَفَةُ أَيِ الْإِقْدَامُ فِي هَوَجٍ Ve kemâl-i sürʹat kasdıyla nizâm üzere yürümeyip çalıksı lâübâliyâne yürüyüşe denir; yukâlu: جَمَلٌ عَجْرَفِيُّ الْمَشْيِ وَفِيهِ عَجْرَفَةٌ وَعَجْرَفِيَّةٌ وَتَعَجْرُفٌ أَيْ قِلَّةُ مُبَالاَةٍ لِسُرْعَتِهِ Ve
تَعَجْرُفٌ [teʹacruf] Büyüklenmek maʹnâsınadır; tekûlu: هُوَ يَتَعَجْرَفُ عَلَيْهَا أَيْ يَتَكَبَّرُ Ve bî-bâk ve bî-pervâ bir kimse üzere hoşlanmayıp istikrâh eylediği mâddeyi tahmîl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ يَتَعَجْرَفُ عَلَيْهِمْ إِذَا كَانَ يَرْكَبُهُمْ بِمَا يَكْرَهُونَهُ وَلاَ يَهَابُ شَيْئًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı