el-fervet ~ اَلْفَرْوَةُ

Kamus-ı Muhit - الفروة maddesi

اَلْفَرْوَةُ [el-fervet] (fâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Lübs-i maʹrûfa denir ki Türkîde kürk ve Fârisîde postîn derler, samur ve tilki postlarından olur. Ve hâssatan başın derisine denir; yukâlu: سَلَخَ فَرْوَةَ رَأْسِهِ أَيْ جِلْدَتَهُ Ve aslâ nebât eseri olmayan kır yere denir. Ve gınâ ve servet ve sâmân maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِنَّهُ لَذُو فَرْوَةٍ أَيْ ثَرْوَةٍ وَغِنًا Kâle’ş-şârih ve fi’n-Nihâye fî hadîsi ʹAlî kerremallâhu vechehu kâle: “اَللَّهُمَّ إِنِّي قَدْ مَلِلْتُهُمْ وَمَلُّونِي وَسَئِمْتُهُمْ وَسَئِمُونِي فَسَلِّطْ عَلَيْهِمْ فَتَى ثَقِيفٍ الذَّيَّالَ الْمَنَّانَ يَلْبَسُ فَرْوَتَهَا وَيَأْكُلُ خَضِرَتَهَا” أَيْ يَتَمَتَّعَ بِنِعْمَتِهَا لُبْسًا وَأَكْلًا يُقَالُ فُلَانٌ ذُو فَرْوَةٍ وَثَرْوَةٍ بِمَعْنًى وَالضَّمِيرُ لِلدُّنْيَا وَأَرَادَ بِالْفَتَى الثَّقَفِيِّ الْحَجَّاجَ بْنَ يُوسُفَ وَإِنَّهُ وُلِدَ فِي السَّنَةِ الَّتِي دَعَا فِيهَا عَلِيٌّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ بِهَذِهِ الدَّعْوَةِ Şârih der ki bu vechle Ḩaccâc’ın ehl-i ʹIrâk ve Ḩicâz’a istîlâsı taslît minallâh olmuştur. Ve

فَرْوَةُ [Fervet] Bir recül adıdır. Ve bir yerde müctemiʹ bir bölük kuru otluğa denir. Ve küçük yenli cübbeye denir ki murâd haşem-nişînlerin kebe taʹbîr eyledikleri libâslarıdır, deve yününden yaparlar. Kezâlik deve yününden yapılmış yarım eyin kilime denir ki onu da çoban makûlesi üste giyinirler. Ve dilenci torbasına denir. Ve başa giyilen kisvete ve tâca denir. Ve nisvânın baş örtülerine denir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı