el-luġġayzâ ~ اَللُّغَّيْزَى

Kamus-ı Muhit - اللغيزى maddesi

اَللُّغْزُ [el-luġz] (lâm’ın zammıyla) ve

اَللُّغُزُ [el-luġuz] (zammeteynle) ve

اَللَّغَزُ [el-leġaz] (fethateynle) ve

اَللُّغَزُ [el-luġaz] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve

اَللُّغَيْزَاءُ [el-luġayzâ΄] (حُمَيْرَاءُ [ḩumeyrâ΄] vezninde) ve

اَللُّغَّيْزَى [el-luġġayzâ] (ġayn’ın teşdîdiyle سُمَّيْهَى [summeyhâ] vezninde) ve

اَلْأُلْغُوزَةُ [el-ulġûzet] (أُضْحُوكَةٌ [uḋḩûket] vezninde) Murâd taʹmiye olunmuş yaʹnî mestûrü’l-merâm olan kelâma denir, Fârisîde çîstân ve Türkîde bilmece taʹbîr olunur. Niteki üdebâ΄ ve şuʹarâ΄ nazmen ve nesren bir nesneyi nâzükâne setr ve taʹmiye ile tertîb ederler, muʹammâdan farkı lügaz su΄âl tarîkiyle olur. Ve dört evvelkilerin cemʹi أَلْغَازٌ [elġâz] ve لُغْزٌ [luġz] lâm’ın zammı ve fethiyle. Ve

لُغَزٌ [luġaz] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Keler ve fâre ve ʹArab tavşanı taʹbîr olunan yaban fâresinin yuvalarına denir, tevriye ve taʹmiye ile hafr eylediklerine mebnî. Fi’l-asl ʹArab tavşanının yuvasına ıtlâk olunur idi ki نَافِقَاءُ [nâfika΄] ile قَاصِعَاءُ [ḵâṡiʹâ΄] aralığını kaʹr-ı zemîne doğru müstakîmen hafr eyledikten sonra yemînen ve şimâlen ʹarzı yılan eyegüsü gibi burgaç olarak hafr eder, tâ ki bulunması düşvâr ola. Baʹdehu bu tarz üzere burgaç olup saʹbü’s-sülûk olan yola da ıtlâk olunur; lağımlarda olan sıçan yolu ondan me΄hûzdur. Ve نَافِقَاءُ [nâfiḵâ΄] öte tarafta yer yüzüne hurûca toprağı pek az ve yufka kalmış yuvasına denir ki beri taraftan tazyîk olundukta hemân oradan firâr eder. Ve قَاصِعَاءُ [ḵâṡiʹâ΄] medhali olan yuvasına denir.

Vankulu Lugatı - اللغيزى maddesi

اَللُّغَّيْزَى [el-luġġayzâ] (lâm’ın zammı ve ġayn’ın fethi ve teşdîdi ve elifin kasrıyla) لُغَزٌ [luġaz] maʹnâsınadır ve yâ yâ-i tasgîr değildir, zîrâ yâ-i tasgîr dördüncü olmaz belki bu خُضَّارَى [ḣuḋḋârâ] ve شُقَّارَى [şuḵḵârâ] gibidir ki خُضَّارَى [ḣuḋḋârâ] أَخْيَلُ [aḣyel] dedikleri kuştur. Ve شُقَّارَى [şuḵḵârâ] Bir otun ismidir nebâtât kısmından.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı