el-maġleb ~ اَلْمَغْلَبُ

Kamus-ı Muhit - المغلب maddesi

اَلْغَلْبُ [el-ġalb] (ġayn’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve

اَلْغَلَبُ [el-ġaleb] (fethateynle) ve

اَلْغَلَبَةُ [el-ġalebet] (fetehâtla) ve

اَلْمَغْلَبَةُ [el-maġlebet] ve

اَلْمَغْلَبُ [el-maġleb] (mîm’lerin ve lâm’ların fethiyle) ve

اَلْغُلُبَّى [el-ġulubbâ] (كُفُرَّى [kufurrâ] vezninde) ve

اَلْغِلِبَّى [el-ġilibbâ] (زِمِكَّى [zimikkâ] vezninde) ve

اَلْغُلُبَّةُ [el-el-ġulubbet] (zammeteynle ve bâ’nın teşdîdiyle) ve

اَلْغَلُبَّةُ [el-ġalubbet] (ġayn’ın fethi ve lâm’ın zammı ve bâ’nın teşdîdiyle) ve

اَلْغَلاَبِيَةُ [el-ġalâbiyet] (زَلاَبِيَةٌ [zelâbiyet] vezninde) Masdarlardır, bir kimse üzerine yeğin olmak maʹnâsınadır ki zor ve kuvvetle ve tâb ve kudretle onu makhûr eylemekten ʹibârettir; yukâlu: غَلَبَهُ وَغَلَبَ عَلَيْهِ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَهَرَهُ Ve bundan ism غَلَبٌ [ġaleb] ve غَلَبَةٌ [ġalebet] kelimeleridir, niteki masdar dahi olurlar, yeğinlik hâletine denir.

اَلْمُغَلَّبُ [el-muġalleb] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Kerrât ve merrâtla maglûb olan yaʹnî maglûb olmak ʹâdeti gibi bir maʹnâ olan kişiye denir. Ve şol kimseye denir ki mücâdili olan karn ve hemtâları üzere galebesiyle hükm olunmuş ola. Bu cihetle azdâddan olur; yukâlu: رَجُلٌ مُغَلَّبٌ أَيْ مَغْلُوبٌ مِرَارًا ve yukâlu: شَاعِرٌ مُغَلَّبٌ أَيْ مَحْكُومٌ لَه بِالْغَلَبَةِ عَلَى قِرْنِهِ Ve

مُغَلَّبٌ [Muġalleb] ʹİcl kabîlesinden bir şâʹirin lakabıdır.

Vankulu Lugatı - المغلب maddesi

اَلْمُغَلَّبُ [el-muġalleb] (mîm’in zammı ve lâm’ın fethi ve teşdîdiyle) Mirâren maglûb olan. Ve

مُغَلَّبٌ [muġalleb] Şuʹarâdan şol kimsedir ki nazmda akrânından iyiliğine hükm olunmuş ola, gûyâ ki akrânı üzerine gâlib kılınmış olur, pes lafz-ı مُغَلَّبٌ [muġalleb] azdâddan olur. Ve sâhib-i Ṡurâḩمُغَلَّبٌ [muġalleb] “nâm-ı şâʹirî” demiştir hatâ etmiştir, zîrâ مُغَلَّبٌ [muġalleb] Cevherî tefessürü üzere ism-i cins olur, ʹalem olmaz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı