el-meʹîz ~ اَلْمَعِيزُ

Kamus-ı Muhit - المعيز maddesi

اَلْمَعْزُ [el-maʹz] (mîm’in fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) ve

اَلْمَعَزُ [el-meʹaz] (fethateynle) ve

اَلْمَعِيزُ [el-meʹîz] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْأُمْعُوزُ [el-umʹûz] (أُسْلُوبٌ [uslûb] vezninde) ve

اَلْمِعَازُ [el-miʹâz] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلْمِعْزَى [el-miʹzâ] (mîm’in kesri ve kasr ile ve medd ile câ΄izdir) Ganem sınfından koyunun muhâlifine denir ki Türkîde keçi taʹbîr olunur, ism-i cinstir. Ve مِعْزَى [miʹzâ] kelimesi ki kasr iledir, müzekker ve munsarıftır, mü΄ennes ve gayr-i munsarıf dahi olur.

Vankulu Lugatı - المعيز maddesi

اَلْمَعَزُ [el-meʹaz] (mîm’in ve ʹayn’ın fethiyle) ve

اَلْمَعِيزُ [el-meʹîz] (mîm’in fethi ve ʹayn’ın kesriyle) ve

اَلْأُمْعُوزُ [el-umʹûz] (hemzenin zammı ve mîm’in sükûnu ve ʹayn’ın zammı ve meddiyle) ve

اَلْمِعْزَى [el-miʹzâ] (mîm’in kesri ve ʹayn’ın sükûnu ve elifin kasrıyla) Bunların cümlesi مَعْزٌ [maʹz] gibi ism-i cinstir. Baʹzılar eyitti: أُمْعُوزٌ [umʹûz] âhû sürüsüdür, otuzdan kırka varınca. Sîbeveyhi eyitti: مِعْزًى [miʹzâ] münevvendir, munsarıftır, zîrâ elif ilhâk içindir, te΄nîs için değildir. Ve دِرْهَمٌ [dirhem]e mülhaktır, فِعْلَلٌ [fiʹlel] vezni üzere ki her elif-i mülhaka nefs-i kelime mecrâsına cârî olur. Ve elif ilhâk için olduğuna مُعَيْزٌ [muʹayz] ve أُرَيْطٌ [ureyṯ] delâlet eder. مِعْزَى [miʹzâ] ve أَرْطَى [arṯâ] tasgirinde şol kimse kavli üzere ki münevven kılıp yâ-i tasgîrin mâ-baʹdin meksûr kıldı, nitekim دُرَيْهِمٌ [dureyhim] kelimesinde hâl böyledir ve eger elif te΄nîs için olaydı, hâlet-i tasgîrde yâ’ya kalb olunmazdı, حُبْلَى [ḩublâ]da ve أُخْرَى [uḣrâ]da kalb olunmadığı gibi. Ve Ferrâ eyitti: مِعْزَى [miʹzâ] mü΄ennestir. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: ذِفْرَى [žifrâ] kelimesin ʹArab tâ΄ifesinin ekseri münevven kılmaz ammâ مِعْزَى [miʹzâ] kelimesin ekserî münevven kılar, hâlet-i tenkîrde.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı