el-mûsâ ~ اَلْمُوسَى

Kamus-ı Muhit - الموسى maddesi

اَلْمُوسَى [el-mûsâ] (mîmin zammı ve elifin kasrıyla) Usturaya denir ki onunla baş tırâş olunur; yukâlu: أَوْسَى رَأْسَهُ بِالْمُوسَى وَهُوَ مَا يُحْلَقُ بِهِ Bunun vezni İmâm Ferrâ΄ kavlince فُعْلَى [fuʹlâ]dır. Şârih der ki İmâm Ferrâ’ya göre mîm’i asliyye olup ve mü΄ennes olur, tafsîli “م،و،س” mâddesinde mürûr eyledi. Ve

مُوسَى [Mûsâ] Benî Rebîʹa yurdunda bir hafr ismidir. Ve

مُوسَى الْقَوْنَسِ [mûsa’l-ḵavnes] Cenkte başa giyilen tolganın kenârına denir ki ustura gibi keskin olur.

Vankulu Lugatı - الموسى maddesi

اَلْمُوسَى [el-mûsâ] (mîm’in zammı ve meddi ve elifin kasrıyla) Baş tırâş edecek âlet, Ferrâ eyitti: Bu فُعْلَى [fuʹlâ] veznidir, fâ’nın zammı ve elifin kasrıyla mü΄ennestir. Ve ʹAbdullâh b. Saʹîd el-Umevî eyitti: Müzekkerdir, gayrı değildir; yukâlu: هَذَا مُوسًى كَمَا تَرَى وَهُوَ مُفْعَلٌ مِنْ أَوْسَيْتُ رَأْسَهُ إِذَا حَلَقْتَهُ بِالْمُوسَى Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: مُوسًى [mûsâ] lafzı müzekker istimâʹ olunmamıştır, illâ Umevî’den. Ve

مُوسَى [Mûsâ] Bir recülün dahi ismidir. Ebû ʹAmr b. el-ʹAlâ eyitti: Bu مُفْعَلٌ [mufʹal] vezni üzeredir. Bu delîl ile ki hâlet-i tenkîrinde munsarıf olur hâlâ ki فُعْلَى [fuʹlâ] lâ-yansarıf olur, ʹalâ-külli hâl ve bir dahi bu delîl ile ki مُفْعَلٌ [mufʹal] ekserdir فُعْلَى [fuʹlâ]dan, zîrâ, مُفْعَلٌ [mufʹâl] her أَفْعَلْتُ dan binâ olunur. Ve Kisâ΄î bu فُعْلَى [fuʹlâ]dır dedi. Ve bu bâb-ı sîn’de موس tefsîrinde mürûr etmiştir. Bu zikr olunan Cevherî tertîbidir. Ve eger مُوسَى [musâ] ism-i recül olması ism-i âlet olmasının ʹakîbinde îrâd olunup zikr olunan ihtilâfât mutlakan lafz-ı مُوسى [mûsâ]da olsa ve mü΄ennes olmasından ʹalem-i recül olan istisnâ olunsa yaʹnî مُوسى [mûsâ] lafzı mü΄ennestir ʹalem-i recül olmadıkça dense enseb olurdu.



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı