اَلْمَنْجُوبُ [el-mencûb] (مَنْدُوبٌ [mendûb] vezninde) ve
اَلْمِنْجَبُ [el-minceb] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve
اَلنَّجَبِيُّ [en-necebiyy] (عَرَبِيٌّ [ʹarabiyy] vezninde) Zikr olunan نَجَبٌ [neceb] ile yaʹnî ağaç kabuğuyla ʹalâ-kavlin طَلْحٌ [ṯalḩ] dedikleri ağacın özdekleri kabuğuyla dibâgat olunmuş deriye denir. Ve طَلْحٌ [ṯalḩ] mevz ağacına ve mugaylân ağacına denir; yukâlu: سِقَاءٌ مَنْجُوبٌ وَمِنْجَبٌ وَنَجَبِيٌّ أَيْ مَدْبُوغٌ بِالنَّجَبِ أَوْ بِقُشُورِ سُوقِ الطَّلْحِ [Ve]
اَلْمَنْجُوبُ [el-mencûb] (mîm’in fethi ve nûn’un sükûnuyla) ve
اَلنَّجَبِيُّ [en-necebiyy] (fethateynle ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol deridir ki mugaylân ağacının özdeğinin kabıyla dibâgat olunmuş ola; yukâlu: سِقَاءٌ مَنْجُوبٌ نَجَبِيٌّ Yaʹnî dibâgat olunmuş kırba. Ve
مَنْجُوبٌ [mencûb] Vâsiʹ olan kadehe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı