el-vesḵ ~ اَلْوَسْقُ

Kamus-ı Muhit - الوسق maddesi

اَلْوَسْقُ [el-vesḵ] (vâv’ın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Bir nesneyi biriktirip yüklenmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَسَقَهُ يَسِقُهُ وَسْقًا إِذَا جَمَعَهُ وَحَمَلَهُ Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ﴾ Zîrâ gece cemîʹ-i cibâl ü bihâr u eşcâr u ahcârı ve rûy-i zemîni ihâtat ve istîʹâb eylemekle onları cemʹ edip arkasına yüklenmiş gibi olur. Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Sürüp götürmek, طَرْدٌ [ṯard] maʹnâsınadır; yukâlu: وَسَقَهُ إِذَا طَرَدَهُ Ve dişi hayvânın rahimi erkeğin menîsini götürüp gebe kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَسَقَتِ النَّاقَةِ إِذَا حَمَلَتْ وَأَغْلَقَتْ عَلَى الْمَاءِ رَحِمَهَا Ve göz, yaşı hâmil olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: وَسَقَتِ الْعَيْنُ الْمَاءَ إِذَا حَمَلَتْهُ Ve kâle fi’l-Esâs: لَا أَفْعَلُ ذَلِكَ مَا وَسِقَتْ عَيْنِيَ الْمَاءَ Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Altmış sâʹı müstevʹib keyl ve mikdâra denir, ʹalâ-kavlin bir deve yükünden ʹibârettir; yukâlu: عِنْدَهُ وَسْقٌ مِنْ تَمْرٍ أَيْ سِتُّونَ صَاعًا أَوْ حِمْلَ بَعِيرٍ Ve bu حِمْلٌ [ḩiml] maʹnâsındandır. Kavl-i evvele göre altmış sâʹ-ı nebevî ʹinde ehli’l-Ḩicâz üç yüz yirmi rıtl ederve ʹinde ehli’l-ʹIrâḵ dört yüz seksen rıtl eder, niteki Nihâye’de böylece mersûmdur.

Vankulu Lugatı - الوسق maddesi

اَلْوَسْقُ [el-vesḵ] (vâv’ın fethi ve sîn’in sükûnuyla) Masdardır, bir nesneyi cemʹ edip yüklenmek maʹnâsına; yukâlu: وَسَقْتُ الشَّيْءَ إِذَا جَمَعْتَهُ وَحَمَلْتَهُ Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ﴾ (الإنشقاق، 17) Zîrâ gece kaçanki dağları ve taşları ve ağaçları ve bahrleri ve cümle yer yüzün ihâta etse onu cemʹ edip yüklenmiş gibi olur. Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Bir nesneyi sürüp alıp gitmeğe dahi derler. Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Altmış kîleye dahi derler, سِتُّونَ صَاعًا maʹnâsına. Ve Ḣalîl eyitti: وَسْقٌ [vesḵ] deve yüküdür ve وِقْرٌ [viḵr] katır ve merkeb yüküdür. Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Göz yaş getirmeğe dahi derler; minhu kavluhum: “لَا أَفْعَلُهُ مَا وَسَقَتْ عَيْنِي الْمَاءَ” أَيْ حَمَلْتُهُ Ve

وَسْقٌ [vesḵ] Nâkanın yâ gayrının rahimi erkek suyunu götürüp hâmile olmağa dahi derler; yukâlu: وَسَقَتِ النَّاقَةُ وَغَيْرُهَا تَسِقُ وَسْقًا إِذَا حَمَلَتْ وَأَغْلَقَتْ رَحِمَهَا عَلَى الْمَاءِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı