el-vuṡûl ~ اَلْوُصُولُ

Kamus-ı Muhit - الوصول maddesi

اَلْوُصُولُ [el-vuṡûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْوُصْلَةُ [el-vuṡlat] (vâv’ın zammıyla) ve

اَلصِّلَةُ [eṡ-ṡilet] (عِدَةٌ [ʹidet] vezninde) Bir nesneye erişip ulaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَصَلَ الشَّيْءَ وَوَصَلَ إِلَيْهِ وُصُولًا وَوُصْلَةً وَصِلَةً إِذَا بَلَغَهُ وَانْتَهَى إِلَيْهِ Ve

وُصْلَةٌ [vuṡlat] İsm olur, bitişikliğe ve ulaşıklığa denir; yukâlu: بَيْنَهُمْ وُصْلَةٌ أَيِ اتِّصَالٌ Ve bir nesneyi bir nesneye ekleyip bitiştiren şey΄e denir ki ek taʹbîr olunur; cemʹi وُصَلٌ [vuṡal]dır, صُرَدٌ [ṡurad] vezninde.

Vankulu Lugatı - الوصول maddesi

اَلْوُصُولُ [el-vuṡûl] (zammeteynle) Erişmek; tekûlu: وَصَلَ إِلَيْهِ وُصُولًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا بَلَغَ Ve

وُصُولٌ [vuṡûl] İttisâl-i neseb maʹnâsına da gelir, yaʹnî nesebde daʹvâ-yı câhiliyyet etmeğe dahi derler ki o onların يَا آلُ فُلَانٍ dedikleridir. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿إِلَّا الَّذِينَ يَصِلُونَ إِلَى قَوْمٍ﴾ (النساء، 90) أَيْ يَتَّصِلُونَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı