Besûs ~ بَسُوسٌ

Kamus-ı Muhit - بسوس maddesi

اَلْبَسُوسُ [el-besûs] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Şol nâkaya denir ki sütünü sağarken إِبْسَاسٌ [ibsâs] etmeyince yaʹnî bes bes diye okşayıp taltîf eylemedikçe süt vermez ola; yukâlu: نَاقَةٌ بَسُوسٌ أَيْ لاَ تَدُرُّ إِلاَّ عَلَى الْإِبْسَاسِ أَيِ التَّلَطُّفِ بِأَنْ يُقَالَ لَهَا بَسْ بَسْ تَسْكِينًا لَهَا Ve

بَسُوسٌ [Besûs] Bir meş΄ûme ʹavret adıdır. ḣأَشْأَمُ مِنْ بَسُوسٍḢ meselinin menşe΄idir. Aslı budur ki mezbûrenin zevci bir gece rü΄yâsında üç müstecâb duʹâ ile tebşîr olunmakla baʹde’l-intibâh keyfiyyet-i rü΄yâyı zevcesi olacak mezbûreye takrîr eyledikte, “Duʹânın birini elbette bana bahş ve sarf eyle!” diye ilhâh eyledi. O dahi izhâr-ı sûret-i rızâ vü ikrâr ile matlabını istintâk eyledikte, İsrâ΄îliyyeden olmalarıyla cümle-i nisvân-ı Benî İsrâ΄îl’den hüsn ü cemâlle mümtâz ve müstesnâ olmak matlûbu olduğunu ifâde eyledi. Pes bed-baht herîf ibtidâ husûs-ı mezbûr için duʹâ eyledikte der-sâʹat hûrî-sıfat bir nigâr-ı perî-sûret oldu ki taʹbîr-i hüsn ü cemâli bîrûn-ı havze-i takrîrdir. Eline ayna alıp hüsn ü cemâlini müşâhede eyledikte, “Ben bu sıfat-ı bedîʹa ile senin gibi hey΄et-i beşîʹaya bir vechile liyâkat ve münâsebetim yoktur!” diye müfârakat dâʹiyesine düşmekle mezbûr dahi gazab-nâk olup hemân bir kancık köpek olmasını niyâz ettikde derhâl bir kancık köpek oldu. O hengâmda taşradan evlâdları gelip bu kelb nedir diye su΄âl eylediklerinde kaziyyeyi nakl eylemekle “Beyne’n-nâs bize bu keyfiyyet mûcib-i ʹâr u nakîsedir, elbette geri kalan duʹâ ile vâlidemizin hey΄et-i asliyyesine rücûʹunu niyâz kıl!” diye ibrâm eylemeleriyle bi’l-âhere o üçüncü duʹâyı dahi melʹûneye sarf ile hâ΄ib ü hâsir kaldı.

Vankulu Lugatı - بسوس maddesi

اَلْبَسُوسُ [el-besûs] (bâ’nın fethi ve sîn’in zammıyla) Şol nâkadır ki süt vermeye, illâ çobanın sağarken بِسْ بِسْ demesiyle. Ve

بَسُوسٌ [Besûs] Bir ʹavretin adıdır ki Cessâs nâm kimsenin hâlasıdır. Ve “حَرْبُ الْبَسُوسِ” [ḩarbu’l-besûs] meseldir şe΄âmette. Ve vechi budur ki mezbûrenin bir nâkası Kuleyb nâm kimsenin korusuna girip bir kuş yumurtasın ufattıkta Kuleyb okla atıp nâkanın memesine vurdu. Cessâs dahi vurup Kuleyb’i katl etti. Tarafeynden muhârebeye kalkıp kırk yıl mukâtele ettiler.



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı