besîṯ ~ بَسِيطٌ

Kamus-ı Muhit - بسيط maddesi

اَلْبَسِيطُ [el-besîṯ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bu dahi arz-ı vâsiʹaya denir. Ve lisânında talâkat ve inbisât olan kişiye denir ki âb-ı revân gibi tekellümü insicâm üzere olur; mü΄ennesi بَسِيطَةٌ [besîṯat]tır; yukâlu: رَجُلٌ بَسِيطٌ وَامْرَأَةٌ بَسِيطَةٌ أَيْ مُنْبَسِطٌ بِلِسَانِهِ Ve

بَسِيطٌ [besîṯ] Fenn-i ʹarûz bahrinden üçüncü bahrin ismidir ki vezni sekiz kerre مُسْتَفْعِلُنْ فَاعِلُنْ [mustefʹilun fâʹilun] tefâʹîlinden mü΄elleftir. Esbâbının inbisâtından nâşî ıtlâk olunmuştur. Ve

بَسِيطُ الْوَجْهِ [besîṯu’l-vech] Güleç yüzlü, beşâşetli, küşâde-rûy adama ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ بَسِيطُ الْوَجْهِ أَيْ مُتَهَلِّلٌ Ve

بَسِيطُ الْيَدِ [besîṯu’l-yed] Be-gâyet kerîm ve civân-merd adama ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ بَسِيطُ الْيَدَيْنِ أَيْ مِسْمَاحٌ Ve بَسِيطٌ [basîṯ] lafzının cemʹi بُسْطٌ [busṯ]tur bâ’nın zammıyla.

Vankulu Lugatı - بسيط maddesi

اَلْبَسِيطُ [el-besîṯ] (bâ’nın fethi ve sîn’in kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: مَكَانٌ بَسِيطٌ أَيْضًا Ve gövdesi ve kucağı vâsiʹ olan kimseye de derler; yukâlu: فُلَانٌ بَسِيطُ الْجِسْمِ وَالْبَاعِ Ve

بَسِيطٌ [besîṯ] ʹArûz-ı şiʹrin bahrlerinden bir bahrin dahi ismidir, gâlibâ bahr-i vâsiʹ olduğu için بَسِيطٌ [basîṯ] derler. Ve maʹnâ-yı vüsʹattendir, ʹArabların فَرَشَ لِي فِرَاشًا لَا يَبْسُطُنِي dedikleri firâş dar olduğu zamânda ve هَذَا فِرَاشٌ يَبْسُطُكَ dedikleri firâş vâsiʹ olduğu hînde ve سِرْنَا عُقْبَةً بَاسِطَةً dedikleri mesâfe-i baʹîde olduğu vaktte.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı