tefeşşuġ ~ تَفَشُّغٌ

Kamus-ı Muhit - تفشغ maddesi

اَلتَّفَشُّغُ [et-tefeşşuġ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Kalın ve pek huşûnetli libâs giymek maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ الرَّجُلُ إِذَا لَبِسَ أَخْشَنَ ثِيَابِهِ Şârih der ki burada ihmâlle أَحْسَن nüshaları galattır, savâb olan أَخْشَن olmaktır ki خُشُونَةٌ [ḣuşûnet]tendir, ke-mâ fi’n-Nihâye fî hadîsi ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “أَنَّ وَفْدَ الْبَصْرَةِ أَتَوْهُ وَقَدْ تَفَشَّغُوا” أَيْ لَبِسُوا أَخْشَنَ ثِيَابِهِمْ وَلَمْ يَتَهَيَّؤُوا لِلِقَائِهِ Ve

تَفَشُّغٌ [tefeşşuġ] Bir nesne çoğalıp etrâfına yayılmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ فِيهِ الشَّيْبُ وَالدَّمُ إِذَا انْتَشَرَ وَكَثُرَ Ve hatunun paçası aralığına girip cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ الْمَرْأَةَ إِذَا دَخَلَ بَيْنَ رِجْلَيْهَا وَافْتَرَعَهَا Ve obanın ve evlerin aralığına girip nâ-bedîd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ الْبُيُوتَ إِذَا دَخَلَ بَيْنَهَا وَغَابَ فِيهَا Ve bir kimse üzere havâle olup basmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ فُلاَنًا إِذَا عَلاَهُ وَرَكِبَهُ Ve üşenmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَفَشَّغَ الرَّجُلُ إِذَا كَسِلَ

Vankulu Lugatı - تفشغ maddesi

اَلتَّفَشُّغُ [et-tefeşşuġ] (fethateynle ve şîn’in zammı ve teşdîdiyle) Pîrlik saç ve sakal ağarması çok olmak; yukâlu: تَفَشَّغَ الشَّيْبُ إِذَا كَثُرَ وَانْتَشَرَ Ve

تَفَشُّغٌ [tefeşşuġ] Kan galebe etmeğe dahi derler; yukâlu: تَفَشَّغَ فِيهِ الدَّمُ إِذَا غَلَبَهُ وَتَمَشَّى فِي بَدَنِهِ Ve

تَفَشُّغٌ [tefeşşuġ] Evlerin arasına girmeğe de derler; yukâlu: تَفَشَّغَ الرَّجُلُ الْبُيُوتَ إِذَا دَخَلَ بَيْنَهَا Ve

تَفَشُّغٌ [tefeşşuġ] ʹAvretin iki ayağı arasına girip vat΄ etmeğe dahi derler; yukâlu: تَفَشَّغَ الْمَرْأَةَ إِذَا دَخَلَ بَيْنَ رِجْلَيْهَا وَافْتَرَعَهَا Ve إِفْتِرَاعٌ [iftirâʹ] fâ’yla ve ʹayn-ı mühmele ile izâle-i bekâret etmeğe derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı