teḵaddud ~ تَقَدُّدٌ

Kamus-ı Muhit - تقدد maddesi

اَلْإِنْقِدَادُ [el-inḵidâd] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve

اَلتَّقَدُّدُ [et-teḵaddud] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) قَدٌّ [ḵadd] ve تَقْدِيدٌ [taḵdîd]e mutâviʹlerdir; yukâlu: قَدَّ الشَّيْءَ وَقَدَّدَهُ فَانْقَدَّ وَتَقَدَّدَ أَيِ انْقَطَعَ مُسْتَأْصِلاً أَوْ مُسْتَطِيلاً أَوِ انْشَقَّ طُولاً Ve

تَقَدُّدٌ [teḵaddud] Ârâ΄ ve ehvâları muhtelif olarak nâs fırka fırka olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَقَدَّدَ الْقَوْمُ إِذَا صَارُوا فِرَقًا مُخْتَلِفَةَ الْأَهْوَاءِ Ve bir nesne kurumak maʹnâsına müstaʹmeldir ki قَدِيدٌ [ḵadîd]-i âtîden me΄hûzdur; yukâlu: تَقَدَّدَ الشَّيْءُ إِذَا يَبِسَ Ve nâs perâkende olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: تَقَدَّدَ الْقَوْمُ إِذَا تَفَرَّقُوا Ve libâs yepriyip pârelenmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَقَدَّدَ الثَّوْبُ إِذَا تَقَطَّعَ Ve dâbbe bir mikdârca arıklamak, ʹalâ-kavlin arıkladıktan sonra semirmeğe başlamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَقَّدَّدَتِ النَّاقَةُ إِذَا هُزِلَتْ بَعْضَ الْهُزَالِ أَوْ كَانَتْ مَهْزُولَةً فَابْتَدَأَتْ فِي السِّمَنِİşbu iki kavl tarîka maʹnâsına olan قِدَّةٌ [ḵiddet]ten me΄hûzdur. Kavl-i evvele göre gövdesinde hüzâldan ve kavl-i sânîye göre şahmdan tarîkalar peydâ olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı