taḵdîm ~ تَقْدِيمٌ

Kamus-ı Muhit - تقديم maddesi

اَلتَّقْدِيمُ [et-taḵdîm] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bu dahi öne geçmek maʹnâsınadır ki nefsini takdîm etmiş olur; yukâlu: قَدَّمَ الْقَوْمَ أَيْ تَقَدَّمَهُمْ Şârih der ki musannifînin مُقَدِّمَةٌ [muḵaddimet] taʹbîrlerini baʹzıların مُتَقَدِّمَةٌ [muteḵaddimet] maʹnâsıyla tefsîrleri bundandır. Ve

تَقْدِيمٌ [taḵdîm] Bir adamı ileri sürüp öne geçirmek maʹnâsınadır; tekûlu: قَدَّمْتُهُ إِذَا جَعَلْتَهُ مُقَدِّمًا Ve

تَقْدِيمُ يَمِينٍ [taḵdîmu yemîn] Bi-ʹaynihi yemîn eylemekten ʹibârettir ki yemîni hükm üzere takdîm etmiş olur; tekûlu: قَدَّمْتُ يَمِينًا أَيْ حَلَفْتُ

Vankulu Lugatı - تقديم maddesi

اَلتَّقْدِيمُ [et-taḵdîm] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneyi مُقَدِّمٌ [muḵaddim] kılmak; yukâlu:قَدَّمَهُ إِذَا جَعَلَهُ مُقَدِّمًا Ve

تَقْدِيمٌ [taḵdîm] Tekaddüm maʹnâsına da gelir; yukâlu: قَدَّمَ بَيْنَ يَدَيْهِ إِذَا تَقَدَّمَ Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿لَا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيِ اللهِ وَرَسُولِهِ﴾ (الحجرات،1)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı