اَلْإِفْلَاكُ [el-iflâk] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّفْلِيكُ [et-teflîk] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bunlar da kızın memesi ağırşaklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْلَكَ ثَدْيُهَا وَفَلَّكَ بِمَعْنَى فَلَكَ Ve
تَفْلِيكٌ [teflîk] Kız ağırşak memeli olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَلَّكَتِ الْجَارِيَةُ بِمَعْنَى فَلَكَتْ Ve bir husûsta lecc ve ısrâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَلَّكَ فُلَانٌ إِذَا لَجَّ فِي الْأَمْرِ Ve kancık kelb erkeğe kızmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَلَّكَتِ الْكَلْبَةُ إِذَا أَجْعَلَتْ وَحَاضَتْ Yaʹnî erkeğe pek kızdığından içerisinden kan geldi.
اَلتَّفَلُّكُ [et-tefelluk] (fethateynle ve lâm’ın zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu. Ve
تَفْلِيكٌ [teflîk] Çoban kıldan ağırşak misâlinde bir nesne kılıp baʹdehu deve yavrusunun dili üzerine bağlamaktır, anasın emmesin diye.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı