اَلتَّنَاهِي [et-tenâhî] (tâ’nın fethi ve hâ’nın kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu. Ve
تَنَاهِي [tenâhî] Gölde su durmağa dahi derler; yukâlu: تَنَاهَى الْمَاءُ إِذَا وَقَفَ فِي الْغَدِيرِ وَسَكَنَ Ve
تَنَاهِي [tenâhî] تَنْهِيَةٌ [tenhiyet]in dahi cemʹi gelir, derenin su çıkan yerleri maʹnâsına, ʹalâ-mâ se-yecî΄u. Ve
تَنَاهِي [tenâhî] ve
إِنْتِهَاءٌ [intihâ΄] Haber erişmek maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَنْهَيْتُ إِلَيْهِ الْخَبَرَ فَانْتَهَى وَتَنَاهَى أَيْ بَلَغَ tekûlu: نَهَيْتُهُ عَنْ كَذَا فَانْتَهَى عَنْهُ وَتَنَاهَى أَيْ كَفَّ Ve
تَنَاهِي [tenâhî] Bir niçe kimse birbirini nehy etmeğe derler; yukâlu: تَنَاهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِ إِذَا نَهَى بَعْضُهُمْ بَعْضًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı