metḩ ~ مَتْحٌ

Kamus-ı Muhit - متح maddesi

اَلْمَتْحُ [el-metḩ] (tâ-yı fevkiyye ile مَدْحٌ [medḩ] vezninde) Kuyudan kova ile su çekmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَ الْمَاءَ مَتْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَزَعَهُ Ve bu, kuyunun ağızında durup çekmeğe mahsûstur, niteki مَيْحٌ [meyḩ] içine inip dibinden almağa mahsûstur. Kâle’ş-şârih: سُئِلَ اْلأَصْمَعِيُّ عَنِ الْمَتْحِ وَالْمَيْحِ فَقَالَ الْفَوْقُ لِلْفَوْقِ وَالتَّحْتُ لِلتَّحْتِ Ve

مَتْحٌ [metḩ] Bir kimseyi yıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَهُ إِذَا صَرَعَهُ Ve bir şey΄i kökünden koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَهُ إِذَا قَلَعَهُ Ve kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَهُ إِذَا قَطَعَهُ Ve vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَهُ إِذَا ضَرَبَهُ Ve yellenmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَ بِالْمَرْأَةِ إِذَا حَبَقَ Ve çımkırmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَ بِسَلْحِهِ إِذَا رَمَى بِهِ Ve çekirge yumurtlamak için kuyruğunu yere gömmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَ الْجَرَادُ إِذَا رَزَّ فِي اْلأَرْضِ لِيَبِيضَ Ve gün uzamak maʹnâsınadır; yukâlu: مَتَحَ النَّهَارُ إِذَا ارْتَفَعَ أَيْ طَالَ وَامْتَدَّ

Vankulu Lugatı - متح maddesi

اَلْمَتْحُ [el-metḩ] (mîm’in fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Su çekmek. Ve gündüz uzamak; yukâlu: مَتَحَ النَّهَارُ فَهُوَ لُغَةٌ فِي مَتَعَ إِذَا ارْتَفَعَ وَطَالَ Ve

مَتْحٌ [metḩ] Yellenmeğe ve çımkırmağa dahi derler; yukâlu: مَتَحَ بِهَا أَيْ حَبَقَ Ve حَبْقٌ [ḩabḵ] ḩâ-i mühmele ile dübürden yel çıkmağa derler; ve yukâlu eyzan: مَتَحَ بِسَلْحِهِ إِذَا رَمَىَ بِهِ Ve سَلْحٌ [selḩ] sîn-i mühmelenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla kuş necâsetine derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı