اَلْمُجَاوَرَةُ [el-mucâveret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve
اَلْجَوَارُ [el-cevâr] (cîm’in fethi ve kalîlen kesriyle ki ism olan جِوَارٌ [civâr]a ʹadem-i iltibâs içindir) Bir adama komşu olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَاوَرَهُ مُجَاوَرَةً وَجَوَارًا إِذَا صَارَ جَارَهُ Ve
مُجَاوَرَةٌ [mucâveret] Mescidde iʹtikâf eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَاوَرَ الْمَسْجِدَ إِذَا اعْتَكَفَ فِيهِ mücâveret-i Ḩaremeyn bu maʹnâdandır.
اَلْمُجَاوَرَةُ [el-mucâveret] (mîm’in zammı ve vâv’ın fethiyle) Komşuşmak; yukâlu: جَاوَرْتُهُ مُجَاوَرَةً وَجِوَارًا Ve
مُجَاوَرَةٌ [mucâveret] Mescidde muʹtekif olmağa dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “كَانَ يُجَاوِرُ فِي الْعَشْرِ الْأَوَاخِرِ”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı