miḩrâb ~ مِحْرَابٌ

Kamus-ı Muhit - محراب maddesi

اَلْمِحْرَابُ [el-miḩrâb] (mîm’in kesriyle) مِحْرَبٌ [miḩreb] maʹnâsınadır; yukâlu: رَجُلٌ مِحْرَبٌ وَمِحْرَابٌ أَيْ شَدِيدُ الْحَرْبِ شُجَاعٌ Evvele göre gûyâ ki âlet-i harb olur. Ve

مِحْرَابٌ [miḩrâb] Çardağa denir, gurfe ve bâlâ-hâne maʹnâsına. Ve meclisin sadrına ve ekrem mevâdiʹine denir. Ve mescidde imâm durduğu makâma denir, gûyâ ki şeytân ve hevâ ile muhârebe edecek mevkiʹdir. Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre esahh olan, مِحْرَابٌ [miḩrâb] mescide hâstır ki ıtlâk-ı şerʹî olur, mübâlagaten âlet-i harbe teşbîh olunmuştur, baʹdehu sadr-ı meclise ve gurfeye ve sâ΄ir fevkânî mahallere teşbîh tarîkiyle ıtlâk olundu. Ve orman, gûyâ ki âlet-i harb ü defʹ yâhûd mevkiʹ-i harb-i cânverân olduğundan ona dahi ıtlâk olundu. Ve davarın boynuna dahi teşbîh tarîkiyle ıtlâk olundu. Ve baʹzılar مِحْرَابٌ [miḩrâb] lafzını mübâlaga-i fâʹil iʹtibâr edip مِحْرَابٌ [miḩrâb]ın mescide ıtlâkı vasfü’l-mekân bi-sıfati sâhibihi bâbından ʹadd eyledi. Emkine-i sâ΄ire-i mezkûreye de ıtlâkı şeref ve kadrlerinden nâşî mevkiʹ-i münâfese ve mevziʹ-i muhârebe vü müdâfaʹa oldukları mülâhazasına mebnî olur. Ve makâm-ı mahsûs-ı mülûka denir ki şeh-nişîn taʹbîr olunur, onda bi-nefsihi şâh eğlenip ârâm eder. Ve meşeliğe ve ormana denir. Ve davarın boynuna denir, ʹunuk-i dâbbe maʹnâsına. Cemʹi مَحَارِيبُ [meḩârîb] gelir. Veمَحَارِيبُ بَنِي إِسْرَائِيلَ [Meḩârîbu Benî İsrâ΄îl] onların mescidlerinden ʹibârettir ki onda cülûs ve ikâmet ederler idi. Zâhiren işbu ﴿يَعْمَلُونَ لَهُ مَا يَشَاءُ مِنْ مَحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ﴾ الآية kerîmesinde vâkiʹ olan مَحَارِيب [meḩârîb]e işârettir. Lâkin Tefsîr-i Beyḋâvî’de kusûr-ı hasîne ve mesâkin-i şerîfe ile müfesserdir.

Vankulu Lugatı - محراب maddesi

اَلْحَرِبُ [el-ḩarib] (ḩâ’nın fethi ve râ’nın kesriyle) ve

اَلْمِحْرَابُ [el-miḩrâb] (mîm’in kesri ve ḩâ’nın sükûnuyla) Gazaba gelici kimse; yukâlu: رَجُلٌ حَرِبٌ Ve مِحْرَابٌ [miḩrâb] bundan me΄hûzdur: مَا أَحْسَنَ الْمِحْرَابَ فِي مِحْرَابِهِ dedikleri kavlleri, yaʹnî “Ne ʹaceb vâkiʹ oldu bunun gazabı onun gazabı mukâbilesinde.” Ve

مِحْرَابٌ [miḩrâb] Fevkânî olan eve de derler, غُرْفَةٌ [ġurfet] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı