maṡd ~ مَصْدٌ

Kamus-ı Muhit - مصد maddesi

اَلْمَصْدُ [el-maṡd] (قَصْدٌ [ḵaṡd] vezninde) Meme emmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ الصَّبِيُّ ثَدْيَ أُمِّهِ مَصْدًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا رَضَعَ Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve bir nesneyi ağıza alıp sormak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ الشَّيْءَ إِذَا مَصَّهُ Ve gök gürlemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ السَّحَابُ إِذَا رَعَدَ Ve soğuk şedîd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ الْبَرْدُ إِذَا اشْتَدَّ Ve bu maʹnâda fethateynle lügattir. Ve

مَصْدٌ [maṡd] Havânın ıssılığı şedîd olmak maʹnâsına olmakla azdâddan olur; yukâlu: مَصَدَ الْحَرُّ إِذَا اشْتَدَّ Ve bir adamı tezlîl ve tahkîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَدَ فُلاَنًا إِذَا ذَلَّلَهُ Ve

مَصْدٌ [maṡd] Yüksek bayıra denir. Cemʹi أَمْصِدَةٌ [emṡidet] gelir ve مُصْدَانٌ [muṡdân] gelir mîm’in zammıyla.

Vankulu Lugatı - مصد maddesi

اَلْمَصْدُ [el-maṡd] (mîm’in fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Ağız yarın sormak; yukâlu: مَصَدَ الرِّيقَ يَمْصُدُ إِذَا مَصَّهُ Ve

مَصْدٌ [maṡd] Bir gûne emmeğe dahi derler. Ve cimâʹ etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَصَدَهَا إِذَا جَامَعَهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı