el-icâdet ~ اَلْإِجَادَةُ

Kamus-ı Muhit - الإجادة maddesi

اَلْإِجَادَةُ [el-icâdet] (إِرَادَةٌ [irâdet] vezninde) ve

اَلْإِجْوَادُ [el-icvâd] Aslı üzere bir nesneyi yâ bir işi iyi kılmak ve iyi görmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَ فُلاَنٌ الشَّيْءَ وَأَجْوَدَهُ إِذَا جَعَلَهُ جَيِّدًا Ve bir iyi iş işlemek yâ bir iyi nesne peydâ kılmâk maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَ فُلاَنٌ إِذَا أَتَى بِالْجَيِّدِ Ve cûd ve kerem cihetiyle bir kimseye nesne vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَهُ دِرْهَمًا أَيْ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ Ve at cevâd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْوَدَ الْفَرَسُ إِجْوَادًا عَلَى الْأَصْلِ إِذَا صَارَ جَوَادًا Ve feres-i cevâd sâhibi olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَ فُلاَنٌ وَأَجْوَدَ إِذَا صَارَ ذَا جَوَادٍ Ve yer güzel ve yarar yağmura mazhar olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُجِيدَتِ الْأَرْضُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أَصَابَهَا مَطَرٌ جَوْدٌ Ve cevâd ve sehî veled hâsıl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَ فُلاَنٌ بِالْوَلَدِ إِذَا وَلَدَهُ جَوَادًا Ve iyi ve râyic akçe vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَادَ النَّقْدَ إِذَا أَعْطَاهُ جِيَادًا

Vankulu Lugatı - الإجادة maddesi

اَلْإِجَادَةُ [el-icâdet] (hemzenin kesriyle) Yarar at sâhibi olmak; yukâlu: أَجَادَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ مَعَهُ فَرَسٌ جَوَادٌ Ve bir nesneyi iyi etmeğe dahi derler; yukâlu: أَجَدْتُ الشَّيْءَ فَجَادَ Ve gâh olur ki أَجْوَدْتُ dahi derler, nitekim أَطَالَ ve أَطْوَلَ ve أَحَالَ ve أَحْوَلَ ve أَطَابَ ve أَطْيَبَ ve أَلَانَ ve أَلْيَنَ derler iʹlâl ve ʹadem-i iʹlâl üzere. Ve

إِجَادَةٌ [icâdet] İyi akçe vermeğe dahi derler; yukâlu: أَجَدْتُهُ النَّقْدَ أَيْ أَعْطَيْتُهُ جِيَادًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı