el-iftirâş ~ اَلْإِفْتِرَاشُ

Kamus-ı Muhit - الإفتراش maddesi

اَلْإِفْتِرَاشُ [el-iftirâş] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir nesneyi ayakla çiğnemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِفْتَرَشَ الشَّيْءَ إِذَا وَطِئَهُ Ve إِفْتِرَاشُ الذِّرَاعَيْنِ [iftirâşu’s-sâcid] Sâcid secdede kollarını yere döşemekten ʹibârettir; yukâlu: إِفْتَرَشَ ذِرَاعَيْهِ إِذَا بَسَطَهُمَا عَلَى الْأَرْضِ Ve bir kimseye gâlib olup yere yıkmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِفْتَرَشَ فُلاَنًا إِذَا غَلَبَهُ وَصَرَعَهُ Ve bir kimsenin nâmûsuna halel verecek kerîhe ile dillemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِفْتَرَشَ عِرْضَهُ إِذَا اسْتَبَاحَهُ بِالْوَقِيعَةِ فِيهِ Ve bir nesne yayılıp döşenmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِفْتَرَشَ الشَّيْءُ إِذَا انْبَسَطَ Ve bir kimsenin izine uymak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِفْتَرَشَ أَثَرَهُ إِذَا قَفَاهُ Ve bast-ı lisân edip diline ne gelirse söylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِفْتَرَشَ لِسَانَهُ إِذَا تَكَلَّمَ كَيْفَ شَاءَ Ve bir adamın mâlını gasb eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِفْتَرَشَ الْمَالَ إِذَا اغْتَصَبَهُ

Vankulu Lugatı - الإفتراش maddesi

اَلْإِفْتِرَاشُ [el-iftirâş] Bir nesne döşenmek; yukâlu: إِفْتَرَشَ الشَّيْءُ إِذَا انْبَسَطَ ve yukâlu eyzan: أَكَمَةٌ مُفْتَرِشَةُ الظَّهْرِ إِذَا كَانَتْ دَكَّاءَ Ve أَكَمَةٌ [ekemet] cebel-i sagîre derler. Ve دَكَّاءُ [dekkâ΄] şol dağa derler ki üzeri düz ola. Ve

إِفْتِرَاشٌ [iftirâş] Bir nesnenin üzerine basmağa dahi derler. Ve

إِفْتِرَاشُ ذِرَاعَيْنِ [iftirâşu žirâʹayn] Kolları yere döşemeğe derler. Ve

إِفْتِرَاشُ لِسَانٍ [iftirâşu lisân] Keyfe me’ttefak söylemeğe derler; yukâlu: إِفْتَرَشَ لِسَانُهُ إِذَا تَكَلَّمَ كَيْفَ يَشَاءُ أَيْ بَسَطَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı