اَلْإِمَّةُ [el-immet] (hemzenin kesriyle) Hâlet maʹnâsınadır; yukâlu: لَهُ إِمَّةٌ حَسَنَةٌ أَيْ حَالَةٌ Ve burada hâletten binâ-i nevʹ olmak muhtemeldir, إِمَامَةٌ [imâmet] mâddesinden. Ve
إِمَّةٌ [immet] Mezheb ve dîn maʹnâsına gelir; hemzenin zammıyla da lügattır. Ve niʹmet maʹnâsınadır. Ve şân ve hey΄et maʹnâsınadır. Ve dirlik hoşluğuna denir; yukâlu: بِهِ إِمَّةٌ أَيْ غَضَارَةُ عَيْشٍ Ve sünnet ve ʹâdet maʹnâsınadır; bunda hâ’nın zammıyla da ca΄izdir. Ve tarîka ve reviş ve üslûb maʹnâsınadır; yukâlu: لَهُ إِمَّةٌ مُعْتَدِلَةٌ أَيْ طَرِيقَةٌ Ve imâmlık maʹnâsınadır; إِمَامَةٌ [imâmet] gibi.Ve imâma uymağa denir; yukâlu: صَلَّى بِالْإِمَّةِ أَيِ بِالْإِئْتِمَامِ بِالْإِمَامِ
اَلْإِمَّةُ [el-immet] (hemzenin kesriyle) Niʹmet maʹnâsınadır. Ve
إِمَّةٌ [immet] Kezâlik أُمَّةٌ [ummet] maʹnâsında lügattır; zamm-ı hemze ile tarîkat ve dîn maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı